“İZMİR’İN Ödemiş ilçesinde, görev yaptığı İzmir Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Lisesi Okul Müdürü Ayhan Kökmen’in görevi başında iki öğrenci tarafından pompalı tüfekle şehit edilmesi haberi öğretmen camiasını derinden üzmüştür.Şehit öğretmenimize Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz.

Aradan geçen süre zarfında gerek Bakanlığın gerekse kamuoyunun bu olayı görmemiş olması üzüntümüzü bir kat daha artırmıştır.

Olayın bir güvenlik zafiyeti boyutu olmasının yanı sıra daha derinlere uzanan uzun yıllardır öğretmenlerin savunmasız bırakılışının geldiği yeri göstermesi bakımından üzerinde düşünülmesi gereken bir niteliğivardır. Bazı soruların sorulması ve çözüm üretilmesi gerekmektedir. Sorularımız şunlardır:

1. Öğretmen tezgâhtar, öğrenci müşteri, okullar pazar mıdır?
2. Öğretmen görevini yaparken eğitim adına alması gereken önlemleri aldığında kimin güvencesi altında olmalıdır? Önlem alınmasın mı istenmektedir?
3. Öğrenciye ve veliye öğretmene not verdirtmekten tutun da, en ufak sorunda 147, BİMER ve CİMER gibi mekanizmaları adeta bir öğretmen şikâyet mekanizmasına dönüştürmek öğrencide ve velide hangi ahlâki değeri geliştirecek, bu eğitimin niteliğine nasıl bir katkı sunacaktır?
4. Öğrencinin, velinin öğretmenin önüne geçirildiği bir sistemden hangi başarı beklenmektedir?
4. Yüzbinlerce başarılı öğretmen ve idareci görev yaptıkları okullarda harikalar yaratırken, örnek başarıları varken bunlara hiç yer verilmeyip mesleğin içinde yanlış yapan bazı meslektaşlarımızın bu yanlışlarının döndüre döndüre basında gösterilmesi kamuoyunda öğretmene karşı nasıl bir algı oluşmasına hizmet etmiştir?
5. Öğretmenin çalışma saatleri, süreleri, tatilleri, sosyal ve özlük hakları hiçbir meslek grubunda olmadığı kadar tüm kamuoyunda sorgulattırılmasının öğretmenin itibarının zedelenmesinde önemli faktörlerden biri olduğu düşünülmekte midir?
6. Öğretmenlerin görüşleri sorulmadan, sorulsa da o görüşler dikkate alınmadan ansızın değişen müfredatların ve ders materyallerinin sonucunda ortaya çıkması muhtemel başarısızlıklarda yine tek sorumlu öğretmen mi olacaktır?
7. İzmir gibi büyük bir kentte bile lise öğrencilerinin ellerinde pompalı tüfekle okula girip cinayet işlemesi kadar rahat bir bireysel silahlanmaya kim neden göz yummaktadır, bunun hesabını kim verecektir?

Sorular uzatılabilir ama şairin de dediği gibi “yüreklerin kulakları sağır.” Bu kritik sorulara yanıt vermesi gereken makamlar suskunları oynamaktadır. Yapılması gereken bellidir. Öğretmenin sosyal, özlük, demokratik haklarını genişletmek, öğretmenin toplumdaki saygınlığını artırmaya yönelik çaba içinde olmaktır. Bu çabaların ilk adımı olarak öğretmen temsilcilerinden oluşan bir şura toplayıp “Bu itibarı yeniden nasıl yükseltiriz” sorununa cevap bulmak olmalıdır. Öğretmenin can güvenliği acil olarak ele alınmalı ve özellikle öğrenci disiplin yönetmeliği yeniden gözden geçirilmelidir. Bu beklentimiz gerçekleşse de gerçekleşmese de biz cumhuriyetin fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesillerini yetiştirecek öğretmenler her zaman olduğu gibi görevimizi eksiksiz ve kimseden korkmadan yapmaya devam edeceğiz. Ayhan Kökmen öğretmenimizin temiz kanıyla bizlere bıraktığı miras budur.

Bu bilinçle 18 Aralık Pazartesi günü AES’li öğretmenler olarak tüm Türkiye’de olduğu gibi Kocaeli’de de ilk dersimizde genel merkezimizin kararı doğrultusunda “Şiddetin ilkel ve acziyet içeren bir eylem olduğunu” anlatacağız. O şiddetin kaynağını kurutmanın ise hem bizlerin hem de yetkililerin görevi olduğunu da buradan hatırlatıyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla

Mehmet ALPERDEM
AES Kocaeli İl Başkanı"