Normal 0 21 false false false TR X-NONE X-NONE MicrosoftInternetExplorer4

Derince Belediyesi, Derince Eğitim ve Gelişim Projesi (DEREG) konferanslarıyla Türkiye’ye ve dünyaya önemli mesajlar vermeye devam ediyor. Derince Belediyesi tarafından 43,’sü düzenlenen ve Ortadoğu’daki son gelişmelerin konuşulduğu konferansın konuşmacıları Haber Türk Tv Dış Haberler Editörü Ceyda Karan, Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ve moderatör Selahattin Yusuf oldu. Yazarlar, Suriye’deki iç savaş konusunda birbirinden ilginç tespitlerde bulundular. Özellikle bir yıl öncesine kadar dostumuz olan komşu Suriye’ye karşı ülke olarak değişen bakış açımızı değerlendiren konuşmacılar, olaylara birçok açıdan bakılması gerektiği ve Türkiye’nin bu konudaki tavrının yeniden gözden geçirmesi konusunda fikir birliğinde bulundular.

Bu topraklarda oyun oynanıyor

Bölgedeki huzursuzluğun mezhep çatışması şeklinde görünmesinin Amerika’nın Kürt nüfusunu ayrıştırma projesinin bir parçası olabileceği olasılığı üzerinde duran akademisyen ve gazeteciler, İsrail ile yapılan savaşlarda Şiilerin başarılı olduğunu hatırlattılar. Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgenin mezhep çatışmasına doğru sürüklendiğine işaret eden konuşmacılar, batılı şirketlerin ve devletlerin Türkiye de dahil Ortadoğu’da çeşitli oyunlar oynadığına işaret etti. Bu tezi savunan Prof. Dr. Arıboğan, özellikle petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olan bölgede Tunus’la başlayan karışıklıkların dahi ‘Arap Baharı’ şeklinde isimlendirilmeye başlandığına dikkat çekti

‘One munite’ 3’üncü bir yol oldu

İran’ı geçmişten beri ‘şeytan’ olarak gören batı ve İran’dan sonra en çok söz sahibi Arabistan’ın, aralarında anlaşarak İran’ı zayıflatma planları yaptığına dikkat çeken Prof. Dr. Arıboğan, “‘One Munite’den sonra, batı yanlısı Arabistan ile batıya sert çıkış yapan İran’ın ardından, ‘barışçıl dik duruş’ şeklinde arenaya çıkan Türkiye bölgede adalet ve huzur isteyen Müslüman Araplar tarafından da büyük bir rağbet görmüş;

Ahmed-i Nejat’ın posterlerinin yerini Recep Tayyip Erdoğan’ın posterleri almıştır” dedi.

Şii kuşatması ve PKK

Arıboğan açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bunun bilincinde olan batılı devletler, kendilerine tehdit gördükleri İran için Suriye konusunda Türkiye’den yardım istemiş, Başbakan Erdoğan Suriye’deki PKK varlığını da hesap ederek iyi ilişkiler içerisinde olduğu Beşer Esed’i ikna etmek için devreye girmişti. Ancak Esed, Avrupa’da büyüdüğü için Suriye’yi bilmiyordu ve Suriye’deki karışıklıklar kimsenin hesap etmediği ölçülere kadar büyüdü. Son gelinen noktada ise Apo ile anlaşma yapılıyor ancak bu kez; Ferman Hüseyin, sayıları 3 bini bulan Suriyeli PKK’lılarla çatışmalara başlıyor ve bunu da Suriye’deki iktidarda bulunan Baaz Partisi destekliyor. Dahası Irak Başbakanı Maliki’nin İran yanlısı tutumu da Türkiye’nin İran, Irak, Suriye üçgeni ile Şii kuşatmasına girebilir. Türkiye bu yüzden ister istemez Suriye konusuna müdahil oluyor.”

Her şey inandığımız gibi olmayabilir

Konferansın bir başka konuşmacısı olan Haber Türk TV Dış Haberler Editörü Ceyda Karan, Suriye’deki mezhep gerilimlerinde batılı şirketlerin hesapları olduğuna dikkat çekerek “Her şey inandığımız gibi, gördüğümüz gibi olmayabilir. Farklı pencerelerden de bakmak gerekir” diyerek başta Suriye olmak üzere bölge ülkelerindeki izlenimlerini dünyadaki küresel perspektifler ışığında sorguladı. 13 İslam ülkesinde 5 belgesel çeken gazeteci Ayşe Böhürler de, 7 kapısı olan Şam’ın eskiden de fethinin zor olduğuna açıklık getirerek, beyaz minareli caminin Hz. İsa’nın dirileceği yer olarak inanılması dolayısıyla Hıristiyanlar tarafından da Suriye’nin kutsal kabul edildiğini söyledi.

Türkiye bir fikirdir

1918 yılına kadar “bizim topraklarımızdı” dediği Suriye ile ilgili izlenimlerini aktaran Böhürler, Suriye’nin İran’dan daha kapalı bir ülke olduğunu, muhalefetin sindirildiğini, muhalif bir yazarın dahi olmadığına vurgu yaparak, Türkiye’nin laik devlet yönetimi anlayışıyla bölge ülkelerinde olduğu gibi Suriye halkı tarafından da örnek alınmak istediğini söyledi. “Türkiye bir devlet değil, bir fikirdir” diyerek sözlerini tamamlayan Böhürler ile diğer konuşmacılar, Derinceliler tarafından ayakta alkışlandı. Çok sayıda siyasetçi ve v vatandaşın katıldığı konferansın ardından konuşmacılara Derince Belediye Başkanı Dr. Aziz Alemdar tarafından çiçek takdim edildi.