“Bolu Beyliği'ne Talip Olan Bilsin ki

BİZ ANAMIZDAN KÖROĞLU DOĞDUK

MEB'nı kolezyum sanan, "bu devran bizim devran hurraaa"... mantığıyla kanun-hak-hukuk tanımayan, sendikacılığı fırsatçılıkla karıştıran, Sezar'a yaranmak için gladyatörlüğe soyunanları millete mumla aratan, itaat kültürünü eğitimcilerin genlerine tehdit-şantaj-makam rüşveti iğneleriyle işlemek isteyen, sorgulamayan yalnız ve yalnız talimatlara uyan bir toplum hayal eden, oğul Bush gibi "ya bizdensiniz yada karşı tarafta düşman" yaklaşımıyla bizim adını koymaya terbiyemizin izin vermediği bir sefere çıkan, işi ehline değil elinin-koltuğunun altındakine verme sevdalısı Bolu Beyliğine talip dahası kendini Bolu Beyi sanan, sözüm ona aydın-eğitimci-münevver meslektaşlarımızın(!) kıtalararası nükleer başlıklı bir füzeye dönüşmüş olan demokrasiyi, huzurun ve birlikte yaşamanın yapıştırıcısı olma özelliğinden çıkarıp, Süleyman'ın Mührü'nü elde etme aracı olarak görmesi; eğitim çalışanları arasında etkisi yıllarca sürecek düşmanlıkların doğmasına sebep olmuştur.

Birileri birilerini bir yerlere not etmiş ve hiçbir hukuki kriter beyan etmeden, eğitimin değerlerinin, kalın kalemlerle üstünü çizmiştir. 11 yıl önce bugünü hayal edemeyenlerin 1-2-3... yıl sonrasından nasıl bu kadar emin olabildiklerini, konjonktüre uygun olarak taraf değiştirip saf belirleyenleri anlayabilmiş-unutmuş veya unutacak değiliz ama madem onlar unutuyorlar, madem Mansur'un kırbacının Numan'ın Allah'ını yenebileceğini düşünüyorlar hatırlatalım; "Rüzgar eken fırtına biçer" ve

Ey! Bolu Beyliğinde ısrar edenler bilin ki!

Biz Anamızdan Köroğlu Doğduk...”