Eğitim İş Gölcük Temsilcisi Celal Doğan 10 Aralık İnsan Hakları günü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. Doğan'ın açıklaması şöyle;

"İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ VE  ÇALIŞANLAR.

EĞİTİM –İŞ GÖLCÜK TEMSİLCİLİĞİ olarak diyoruz ki:

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 10 Aralık tarihinde İNSAN HAKLARI GÜNÜ “nü kutlayacağız. Ülkemiz TÜRKİYE CUMHURİYETİ “ İnsan Hakları  Evrensel Beyannamesine” imza koymuş bir devlettir. Beyannamenin 30 Maddesi vardır  ve paket bir  hak ve özgürlükler programıdır. Birleşmiş Milletler  üyesi bir devletin hükümetleri bu maddelerin bir kısmına “özel önem” verip,işine gelmeyen bazı kısımlarını ise görmemezlikten gelerek  pas geçme hakkına sahip değillerdir.

”işkence yapmak”,” cins ve ırk ayrımı yapmak”, “düşünce,vicdan ve inanç özgürlüğü hakkını ihlal etmek” ne denli “insan hakları ihlali” ise,   biz çalışanlara  “eşit işe eşit ücret” “ve  “insan onuruna yaraşır bir ücret hakkı”  vermemek de o denli insan hakları ihlalidir. Ve hatta daha büyük bir ihlaldir  de denebilir. Çünkü en temel hak “İnsanca yaşam hakkıdır”. Eğer insan onuruna yaraşır bir yaşam standardı yoksa,zaten diğer hak ve özgürlüklerin de bir anlamı kalmaz. Aç ve susuz,dengeli beslenemiyen,kendisi ve çocuklarının sosyal ve eğitim giderlerini karşılayamaz konumda debelenip duran “ÇALIŞANLARIMIZIN” , her tür “etnik,inanç ve düşünce” özgürlüğü olsa ne yazar,olmasa ne yazar?

Toprak Ağamız “marabasını”  kendi tarlasında karın tokluğuna çalıştırıp,onun alın teri üzerinden şatafatlı bir yaşam sürdürüp ,düğünlerde havalara dolarlar saçıyorsa, patronumuz işçisini adeta bir “kölelik ücreti olan asgari ücrete” çalıştırıp,onun sırtından milyon dolarına milyonlar katarak zevkü-sefa içinde yüzüyorsa, ve bilcümle Vekillerimiz kendileri gibi “kamu çalışanı olanlara”  % 2,5”luk zammı reva görmesine karşın, kendileri 10 bin TL maaş alıp ve kestirmeden ömür boyu “kıyak emekliğe” hak kazanabiliyorlarsa “OLMAZ OLSUN BÖYLE İNSAN HAKLARI” diyor ve kutlamıyoruz bu günü biz çalışanlara yönelik bu ihlaller ortadan kalkıncaya kadar.

Etnik köken ve inanç üzerinden siyaset yapan parti yada örgütlerimiz insan hakları evrensel beyannamesini hiç okumamışlar mıdır? Okumuşlarsa neden hiç bu komik “asgari ücretin”, kadrolu personel ile birlikte aynı işi yapmalarına karşın “ücretli ve sözleşmeli” eleman çalıştırmanın birer insan hakları ihlali olduğunu dillendirmezler

Kürt vatandaşlarımız için “ana dillerinde eğitim hakkı”, “anayasal vatandaşlık hakkı”, “Kürtçe radyo televizyon hakkı” vs. gibi her tür etnik söylemi dillerinden düşürmeyenler nedense hiç kürt vatandaşlarımızı inim inim inleten “Ağalık düzeninden” veya aldıkları asgari ücretten hiç söz etmezler. Kürdümüzün 550 Tl”ye nasıl geçineceği umurlarında değildir.

İnanç sahibi vatandaşlarımız için “ Benim Müslüman kardeşim inancı gereğı istediği her yerde türbanını takmalıdır,kuran kursunu her yerde sınırsız açmalıdır!” diye sabah akşam gürleyenler, 10 bin Tl”lik maaşlarını ve kıyak emekliliklerini ceplerine koyduktan sonra,   inanç sahibi vatandaş veya türbanlı kardeşlerimizin bu asgari ücret ile nasıl geçineceklerini, nasıl bu ücret ile kurban kesebileceklerini,nasıl hacca gidebileceklerini hiç ağızlarına almazlar.

Peki neden? Çünkü her iki kesimin de niyetleri “üzüm yemek değil,bağcı dövmek” tir de ondan. İnsan hakları evrensel beyannamesinin hangi maddesinde “Ağa köylüsünü maraba olarak çalıştırabilir, ekip biçtiği ürünün yarısını alabilir” diye bir ifade vardır? Ya da “ Milletin vekilleri asgari ücretliden 20 kat, emekliden 10 kat öğretmenden 6 kat fazla maaş alır” diye? Öyleyse soruyoruz :  Hak hukuk ve adaletiniz bu mudur? Anlayamayanlar için de ilaveten soralım :  Hazret-i Ömer”in Adaleti bu muydu? Kendilerinize kazan ile,biz çalışanlara kepçe ile, öyle mi?

Hiç de öyle değil tabiî ki, bu alenen insan hakları ihlalidir. İşte ispatı :

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (Madde 23)

1. (  ……….)
2.    Herkesin, herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.
3.    Çalışan herkesin, kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayacak düzeyde, adil ve elverişli ücretlendirilmeye hakkı vardır; bu, gerekirse, başka toplumsal korunma yollarıyla desteklenmelidir.
4.( ………..)

Adı geçen 23.Maddenin 2.fıkrasında görüldüğü üzere kamu personelinin “kadrolu,sözleşmeli,ve ücretli “ statüde ayrı ayrı çalıştırılmaları bir insan hakları ihlalidir. Aynı işi yapan üç kişiye üç ayrı ücret!  Ücretli öğretmenimize 400-500 , kadrolu olan öğretmenimize 1400-1500 TL vermenin , hak ihlalinin ötesinde “hak gaspına” girdiği tartışmasız bir gerçekliktir.Aynı işi yapan bir İngilizce öğretmeni eğer “ücretli çalışan” ise ortalama 500Tl, kadrolu ise 1500 TL alacak! İnsan hakları ihlali değilse nedir bunun adı?Oysa madde yoruma yer bırakmayacak kadar açıktır ;         

“ Herkesin, hiçbir ayrım gözetilmeksizin EŞİT İŞ İÇİN EŞİT           ÜCRETE  HAKKI  vardır” diyor 23.maddenin 2.fıkrası.

Aynı maddenin 3. fıkrasının anlamı ise şudur : “Asgari ücret”,  “insan onuruna yaraşır bir ücret hakkının” tamamen gaspedilmişi, “Ortalama  Ücret” ( emekli-memur-öğretmen) ise tam bir ihlalidir.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi”nin kabul edilişin 61. yılında

dememiz şu ki;

HÜKÜMETİN “ASGARİ ÜCRET”,”SÖZLEŞMELİ VE ÜCRETLİ PERSONEL ÇALIŞTIRMA” VE DE “KADROLU PERSONELİN MAAŞ VE ÜCRET” POLİTİKALARI İNSAN HAKLARI İHLALİDİR.

Basına ve Kamuoyuna saygı ile ilan olunur!

Celal DOĞAN                                                                    
Eğitim-iş Gölcük Temsilcisi"