İletişim Fakültesi 3 Mayıs Amfisi’nde (D-7) yapılan etkinliğe konuşmacı olarak, MAGDER İstanbul İl Başkanı İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Afet Yönetimi Uzmanı, MAGDER İstanbul İl ikinci Başkanı Özden Işık katıldı. Doç. Dr. Selma Koç Akgül moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinliğe fakülte öğrencileri yoğun ilgi gösterdi.

Gündoğdu’nun sunumuyla başlayan etkinlikte, ilk olarak öğrencilere deprem ve afet yönetimi ile ilgili genel bilgiler verildi. Sunumuna 1995 yılında yaşanan Japonya Depremi’nin simülasyon videosunu izleterek başlayan Gündoğdu, 6 bin kişinin hayatını kaybettiği depremle ilgili değerlendirmelerde bulundu.  Türkiye için, “Depremde en çok hasar gören ülke” tanımlamasını yapan Gündoğdu, “Japonya’da bize oranla daha çok afet olayı gerçekleşiyor. Buna rağmen en çok mal ve can kaybı bizde yaşanıyor” dedi. Konuşmasında sık sık 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden örnekler veren Gündoğdu, depremin onu yaşayanlar üzerindeki etkilerinden bahsetti.  Deprem anında yaşanılan korkunun olağan bir durum olduğunu söyleyen Gündoğdu, “Korku tamam ama niçin panikliyoruz? Çünkü doğal afet konusunda bilinçsiziz. Bu durum korkunun yanı sıra aşırı tepki vermemize neden oluyor” diyerek deprem karşısında bilinçli olmanın önemi üzerinde durdu. İnsan faktörünün afetler üzerindeki etkisine de değinen Gündoğdu, özellikle çarpık kentleşmenin bu tür afetlere davetiye çıkardığını söyleyerek, “En iyi kentsel dönüşümü deprem yapacak” dedi.

“Cahilin Cesareti Daha Fazla Oluyor”

Konuşmasında son olarak afetler karşısında ilk yardımın önemine değinen Oğuz Gündoğdu, ilkyardımda bilinçli olmanın faydalarından bahsetti. İlk yardım konusuna hassasiyet göstermek gerektiğinin altını çizen Gündoğdu, “Kesin olarak bilinmesi gereken husus, bilinçsiz yapılan yardım daha kötü sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden temel ilk yardım kurallarını öğrenmenizi tavsiye ederim. İlk yardım konusunda cahilin cesareti daha fazla oluyor. Siz bu konuda bilinçli bireylerden olun” diye konuştu.

“En Önemli Faktör İnsan Faktörü”

Gündoğdu’nun ardından söz alan Özden Işık ise afet yönetimi ve kadınların afet yönetimindeki rolü ve etkisine dair bilgiler sundu. Afet yönetiminin temel amacının, “Hayatı normale çevirme” olarak tanımlayan Işık, afetteki en önemli faktörün insan faktörü olduğunun altını çizdi. Endonezya’nın güneybatısında yaşanan Sumatra Depremi ile ilgili görselleri öğrencilerle paylaşan Işık, bunlar üzerinden afet olgusu ve afetler karşısındainsanların tutumlarına dair açıklamalarda bulundu. Tsunami, kasırga gibi felaketlerin sadece dünyanın belirli bölgelerinde meydana gelen afetler olmadığının altını çizen Işık,  ülkemizde de son zamanlarda bu tür doğa olaylarına rastlandığını belirterek, “Doğanın dengesini bozmaya devam edersek bu tür afetlerle daha sık karşılaşacağız” dedi.

“En Büyük Afet Az Gelişmişliktir”

Afetle ilgili bilgilendirmenin ardından kadınların afetlerde ve afet yönetiminde etkilerine de değinen Işık, toplumsal cinsiyet açısından değerlendirildiğinde afetler karşısında kadınların daha çok mağduriyet yaşadıklarına dikkat çekti. Özellikle ülkemizde yaşanan afetlerden örneklerle bu durumu açıklayan Işık, Van Depremiyle ilgili görseller üzerinden kadınların yaşadığı zorlukları aktardı. Kadının toplumsal rolüne dikkat çeken Işık, afet bölgelerinde alınacak önlemlerde kadınların düşünülmesi gerektiğinin altını çizerek, “Bu bölgelerde hamile olan kadınların sağlığı için, kadın doğum uzmanları olması lazım. Umuma açık yerlerin kadınlara göre tasarlanması ve en önemlisi güvenliğin hat safhada olması lazım” diyerekbu önlemlere dair örnekler verdi. Son olarak, “En büyük afet, az gelişmişliktir” diyen Işık, afet konusunda bilgilendirmelerin, desteklerin ve örgütlenmelerin ne derece önemli olduğunu vurguladı.

Etkinlik sonunda söz alan Doç. Dr. Selma Koç Akgül, etkinliğin deprem başta olmak üzere afet konusunda farkındalık yaratma yönündeki önemine değindi ve katılımcılara teşekkür plaketlerini takdim etti.