Haber Detayı
09 Ocak 2021 - Cumartesi 13:12
 
Gergerlioğlu'ndan, Uygur Türklerine destek.
Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, İstanbul Çin Konsolosluğu Önünde 15 Gündür Eylem Yapan Doğu Türkistan Türklerini Ziyaret Ederek Onların Haklı Mücadelelerine Destek Verdi. Gergerlioğlu tarafından servis edilen basın bildirisi şöyle;
Güncel Haberi


Değerli Basın Emekçileri,

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu İstanbul Çin Konsolosluğu Önünde 15 Gündür Eylem Yapan Doğu Türkistan Türklerini Ziyaret Etmiş ve Onların Haklı Mücadelelerine Destek Vermiştir!

Video: https://www.youtube.com/watch?v=-TU3m8Ap4TE&t=1947s

Ben Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu olarak Uygur Türkleri konusunda çok duyarlıyım ve Meclis’te de çok kez gündeme getirdik gördüğünüz gibi ve kardeşlerimiz hala bir çözüm bulamıyorlar!

İstanbul Çin Konsolosluğu önündeyiz. Burada Uygur Türkü kardeşlerimiz bir eylem yapıyorlar. 15. Gününde eylem ve Çin’de ki yakınlarını arıyorlar. Birçok hanım ve erkek kardeşimiz var burada ve onların çok önemli talepleri var. Arkadaşlarımız yakınlarını arıyorlar gördüğünüz gibi herkesin elinde yakınlarını gösteren fotoğraflar var. Kimisi kız kardeşini, kimisi erkek kardeşini, kimisi annesini, kimisi babasını arıyor burada gördüğünüz gibi. Ben Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu olarak bu konuya çok duyarlıyım ve Meclis’te de çok kez gündeme getirdik gördüğünüz gibi ve kardeşlerimiz hala bir çözüm bulamıyorlar! Kendileri ile de konuşacağız ama ilk önce buradaki genel tabloyu göstermeye çalışalım. “Toplama kamplarına götürülen Uygur kardeşlerimizi serbest bırak.” diyorlar.

Birçok ailede de bu böyle biliyoruz. Türkiye’ye gelip, sizi ziyaret etmesi Çin tarafından suç olarak görülüyor!

Türkiye’ye sizi ziyarete gelmesi bir suç olarak görüyorlar. Birçok ailede de bu böyle biliyoruz. Türkiye’ye gelip, sizi ziyaret etmesi suç olarak görülüyor! Biz bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de birçok konuşma yaptık. Çin Devleti’ni eleştirdik, Türkiye’nin Çin Devleti’ne karşı yeterli eleştiriyi yapmadığı konusunda da eleştirilerimiz oldu.

Birçok Uygur Türkü kardeşimiz bize başvurdu, bununla ilgili Dışişleri Bakanlığı’na başvurular yaptık.

Birçok Uygur Türkü kardeşimiz bize başvurdu, bununla ilgili Dışişleri Bakanlığı’na başvurular yaptık. Cevlan Şirmehmet için, Kuvanhan Aimuzu için, birçok kardeşimiz için soru önergeleri ile de Dışişleri Bakanlığı’na da sorduk konuları. Maalesef değerli izleyenler böyle birçok vaka var, inanılmaz bir olay 21.Y.Y.’da dünyada Çin Devleti, Türkiye’de ki yakınlarını ziyarete gelen Uygur’lu insanları suçluyorlar ve onları birtakım gerekçelerle cezaevlerine, toplama kamplarına atıyorlar.

Ben Halkların Demokratik Partisi Kocaeli Milletvekili olarak bu konuyu Meclis’te birçok defa gündem ettim.

Ben Halkların Demokratik Partisi Kocaeli Milletvekili olarak bu konuyu Meclis’te birçok defa gündem ettim, takip ediyorsunuzdur. Bire bir bize müracaatlarınızı elimden geldiği kadar değerlendiririm, Dışişleri Bakanlığı’na sorarım, elimizden geleni yapacağız ve sizin durumunuzu yakinen biliyoruz. Buradaki direnişinizi de destekliyoruz, elimden gelen her yolla Türkiye kamuoyuna, dünyaya duyurmaya çalışacağım arkadaşlar. Sizin içinde bulunduğunuz halle ilgili olarak çok yoğun gündem yaptığım için Çin Büyükelçiliği yetkilileri bizi 2 kez ziyaret edip, bizi ikna etmeye çalıştılar. “Çin’de hiçbir şey yoktur, güllük gülistanlıktır. Uygurlar çok mutlu yaşıyorlar.” Gibi sözlerle bizi ikna etmeye çalıştılar ama biz kendilerine şu kaybolan profesörler, doktorlar, mühendisler, bilim insanları, şu insanların durumları hakkında soru sorduğumuzda somut bir cevap bize veremediler, bunu biliyorum ve bu sorularımıza cevap veremeyip sadece: “Uygurların bölücülük yaptığını, dış güçlerin işleri olduğunu, dış mihrakların işleri olduğunu.” Gibi kelamlar ile bize açıklama yapmaya çalıştılar. Biz bunlara çok yabancı değiliz, böyle devletlerin böyle kelamları çok olur ama biz bilin ki sizi desteklemeye devam edeceğiz.

Biz Türkiye iktidarının da Doğu Türkistan’da etkin bir rol oynaması için elimizden gelen her türlü siyasi baskıyı da yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz inşallah arkadaşlar.

Bu zulüm 21.Y.Y.’da kabul edilecek bir zulüm değil! Uluslararası insan hakları kuruluşları, çeşitli Birleşmiş Milletlerdeki ülkelerin imzaları sonucunda ve yapılan protestolar ile Uygurların uğramış oldukları Doğu Türkistan’ın uğramış olduğu bu zulüm dünya tarafından biliniyor. Biz Türkiye iktidarının da bu konuda etkin bir rol oynaması için elimizden gelen her türlü siyasi baskıyı da yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz inşallah arkadaşlar. Ben size Allah yardım etsin diyorum. Sizi yalnız bırakmayacağız, elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz.

İSTANBUL ÇİN KONSOLOSLUĞU ÖNÜNDE BAZI UYGUR TÜRKLERİNİN GÖRÜŞLERİ

Kardeşimin sesini duymayalı 4 sene oldu. Onun hayatta olup olmadığını, sağlığının nasıl olduğunu hiçbir şeyini bilmiyorum. Şu anda nerede, nasıl bir acı çekiyor bilmiyorum. Bana o kadar ağır geliyor ki!

Uygur Türkü Medine Nazlı: Ben Medine Nazlı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. 15 senedir burada yaşıyorum. Gördüğünüz fotoğraftaki benim kız kardeşim. 34 yaşında bir çocuk annesi. İstanbul Üniversitesi’nin İşletme bölümünden mezun olan, 4 dilde konuşabilen eğitimli hanımefendi ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Çin’e annemin hastalanmasından dolayı bir evlat olarak vazifesini yapmak için anneme bakmak için memleketimize geri gitmişti, ancak şu ana kadar dönemedi çünkü Çin onu 2017’nin sonlarında toplama kampına almış olup, 2019 Mayıs’ta serbest bıraksa da 12 Haziran 2019’da tekrar Türkiye’de okuduğu için, Türkiye’de yaşadığı için bölücülük ile suçlayarak tutuklamış ve o günden bu yana ben kardeşimden haber alamıyorum. Kardeşimin sesini duymayalı 4 sene oldu. Onun hayatta olup olmadığını, sağlığının nasıl olduğunu hiçbir şeyini bilmiyorum. Şu anda nerede, nasıl bir acı çekiyor bilmiyorum. Bana o kadar ağır geliyor ki! Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ve kardeşim de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğundan dolayı devletimize sesleniyorum. Benim kardeşimin de diğer anneler gibi çocuğu ile mutlu, mesut bu ülkede yaşamaya hakkı var! Onu da diğer hanımefendiler gibi kendi ayaklarının üzerinde durup, güzel bir hayat yaşamaya çok hakkı var. Lütfen buna sahip çıkın! Onu Çin’in karanlık zindanlarından çekip alın! Evet ben Dışişleri Bakanlığı’na, Pekin Büyükelçiliğimize bu durumdan bahsettim, dilekçelerimi gönderdim ve milletvekillerimize de dilekçe yazıp gönderdim ancak şu ana kadar kardeşim hakkında hiçbir bilgi alamadım ve Çin kendileri demiş ki: “Eğer Ankara Büyükelçiliği’ne ya da İstanbul’da ki Konsolosluğa başvurulduğunda kardeşim hakkında bilgi vereceklermiş.” Bugün tam 15 gün oldu. Kimse çıkıp bana: “Neden geldin? Ne istiyorsun? Ne işin var?” diye sormadı. Ben şunu sormak istiyorum: “Çin benim ülkemin topraklarında hangi hakla bu ülkenin vatandaşını tutsak edip ve bu ülkenin vatandaşına cevap vermiyor neden?” Eğer Çin Türkiye’de olan diplomatik ilişkilerinde ekonomik ilişkilerinde gerçekten samimi ise neden başta kardeşim olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçen Uygur Türklerini hala o toplama kamplarında tutuyor? Neden onları serbest bırakıp ülkesi olan Türkiye’ye geri gelmesi için adım atmıyor? Ben Çin’in buna cevap vermesini istiyorum! Pekin Büyükelçiliğimiz her seferinde benim yazdığım maillere cevap veriyorlar, elinden gelen çabayı gösteriyorlar ancak onun şu anda pek yeterli olmadığını düşünüyorum ve daha fazla çaba göstererek, daha da fazla şeyler yaparak, diplomatik girişimlerde bulunarak kardeşimin geri getirilmesini talep ediyorum.

Annem ve babam Türkiye’ye geldiği için 20 sene ceza verdiler, onlar cezaevinde. 15. Gününü dolduran Uygur kardeşlerimizin direnişine destek için buradayız.

Uygur Türkü Şemsiye Hanım: Adım Şemsiye 2012’de Türkiye’ye geldim, 8 yıldan fazladır Türkiye’de yaşıyorum. Bu fotoğrafta gördüğünüz annem, babam ve teyzem. Babam emekli memur, annem de emekli memur. Teyzem ortaokulundan emekli öğretmen. Sırf annem, babam Türkiye’de beni ziyaret ettiği için 20 sene hapis cezası verdi Çin. Babam 70 annem 68 yaşında 20 sene ceza verdiler. Teyzem Çin’de 2017’de 22 Aralık’ta Çin’e dönmüştü, direkt havalimanından toplama kampına alındı. Kendisi öğretmen. Anne ve babamın serbest bırakılmasını istiyorum. Türk halkının da sesime ses olmasını istiyorum. Ne olur bizim sesimize ses olun! Ne olur buna izin vermeyin! Sesimizin sesi olun! Ev hanımıyım, eşim ve çocuğum burada. Ben burada ailemi arıyorum. Annem ve babam Türkiye’ye geldiği için 20 sene ceza verdiler, onlar cezaevinde. 15. Gününü dolduran Uygur kardeşlerimizin direnişine destek için buradayız. Çin Konsolosluğu’nun önündeler ve ellerindeki afişler ile, fotoğraflar ile dertlerini anlatmaya çalışıyorlar. Burada da basın açıklaması yapılıyor.

Çin şu an büyük kızıma 20 sene hapis vermiş. Kendisi anne. Şu an bunu duyduk, çok üzüldük

Uygur Türkü Enver Bey: Kızlarım beni görmek için Türkiye’ye gelmişlerdi. Sonra tekrar gittiler, duyduğum kadarıyla şu an büyük kızıma 20 sene hapis vermiş. Kendisi anne. Şu an bunu duyduk, çok üzüldük bu yüzden bunların toplumda yankı olsun, bir ses olsun diye burada Türk Milleti’nden, Türk hükümetinden destek istiyoruz. Şu an net olarak bizde bir bilgi yok. Şu an telefon almak şansımız yok. Biz onlara, onlarda bize. Temasımız 5 sene oldu kayıp! Çin Konsolosluğu’na soruyoruz: “Bunlar nerede?” “Nasıl eğitim veriyorsunuz?” “Neden temas edemiyorlar biz neden temas edemiyoruz?” diye biz Çin Konsolosluğu’na bunu sormak istiyoruz.

Fotoğraflarda ki büyük üstatlarımız, dini alimlerimiz 3’ü de. Bunları içeri almışlar 2016’da.

Uygur Türkü Merdan Sıddık: Şu an bir çiftliğimiz var onunla uğraşıyoruz. Fotoğraflarda ki büyük üstatlarımız, dini alimlerimiz 3’ü de. Bunları içeri almışlar 2016’da. Duyduğumuz kadarıyla 20 seneye kadar hapis cezasına çarptırılmış din öğrettikleri için. Açıklama yapmıyorlar.

Akrabalarımızın nerede olduğu bilgisini verseler, kampta mı yoksa nerede yaşadıklarını bilmek için buradayız. Hiçbir bilgi yok.

Mağdur Uygur Türkü: Çalışıyorum ama 5 yıldır annem, babam, eşim fotoğrafta ki gördüğünüz benim eşim onlardan hiçbir haber yok. İletişim yapamıyoruz, onlardan hiçbir haber yok. 15 gündür nöbetteyiz, buraya geldik. Onlar bize ses vermediler! Dilekçe versek, onlar bizim akrabalarımızın nerede olduğu bilgisini verseler, kampta mı yoksa nerede yaşadıklarını bilmek için buradayız. Hiçbir bilgi yok. Gerekçe yok. İletişim yok.

Dışişleri Bakanlığı’na defalarca başvurdum. Türk vatandaşıyım, çocuklarım da Türk vatandaşı ama Dışişleri Bakanlığı girişimlerde bulunmuştur fakat Çin 6 aydır hiçbir bilgi vermedi.

Uygur Türkü Ömer Faruk Bey: Merhabalar ben Ömer Faruk Türkiye Cumhuriyeti’nde Uygur Türküyüm. Fotoğraftakiler doğmuş olan 4 ve 5 yaşlarındaki kızlarım Zahide ve Zerife Faruk. Ben kızlarımı 3.5 senedir seslerini bile duyamadım. Dışişleri Bakanlığı’na defalarca başvurdum. Türk vatandaşıyım, çocuklarım da Türk vatandaşı ama Dışişleri Bakanlığı girişimlerde bulunmuştur fakat Çin 6 aydır hiçbir bilgi vermedi. En son 2 hafta önce Türkiye’de ki Büyükelçilik ’ten bir mesaj geldi. Çin Dışişleri Bakanı demiş ki: “Bizim dış temsilciliğimize gitsin, biz cevap vereceğiz.” demiş. Dilekçe ile Çin’ce yazıp getirdim buraya, 2 haftadır kimse dilekçemi almadı. Güvenlikte ki diyor ki: “Sen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşısın, niye buraya geliyorsun.” Diyor ama oradan bana mesaj gönderip buraya gelmemi söylüyor, buraya geldim 2 haftadır hiçbir kâğıt almıyorlar. Dilekçemi de almadılar!

Fotoğraftaki de amcam, kuzen, dayılarım. Bunların hepsi 10 senelik hapse çarptırılmışlar. 2017’de içeri alınmışlar, 2018’e kadar hiçbir nedensiz hapse çarptırılmışlar.

Uygur Türkü Abdulaziz Sabitoğlu: 1996’dan beri Türkiye’deyim, Türk vatandaşıyım. Fotoğraftaki de amcam, kuzen, dayılarım. Bunların hepsi 10 senelik hapse çarptırılmışlar. 2017’de içeri alınmışlar, 2018’e kadar hiçbir nedensiz hapse çarptırılmışlar. Burada bir de kuzenim var, Çin’in bir eyaletinde Arapça tercümanlık yapıyordu Araplara. 2017’de karakola çağırmışlar soru soracağız diye ondan sonra hiçbir haber alamıyoruz, ölü mü? Diri mi? Kampta mı? Diğerlerinden de haber alamıyoruz. Amcalarımın en büyüğü 61 yaşında en küçüğü 48 yaşında. Bunların mesleği çiftçilik. Hiçbir bölücülük ile alakası yok, sadece çiftçilik işi ile meşguldü. Onlar da 10 senelik hapse çarptırılmışlar. Bu da benim kuzenim, bu amcamın kızı, bu amcamın eşi. Kaşkar hapishanesindeler. Hiçbir gerekçe yok, suçsuz yere. Gerekçeleri söylememişler niye hapis cezası verdiklerini. Haberlerini alamıyoruz. Dışişleri Bakanlığı’na müracaat ettik, amcam ve yengem var müracaat ettiler ama cevap alamadılar.

Uygur Türkü Cevlan Şirmehmet: Benim adım Cevlan Şirmehmet.

Ö.F. Gergerlioğlu: Ben Cevlan Şirmehmet’i tanıyorum. Cevlan Şirmehmet bana başvuran, hakkında soru önergesi verdiğimiz Dışişleri Bakanlığı’na soru önergesi verdiğimiz bir Uygur kardeşimiz, uzun süredir durumunu takip ediyorum. Dün de kendisini aradım telefonda çünkü Dışişleri Bakanlığı’ndan Cevlan Şirmehmet’in başvurusu ile ilgili bana bir cevap geldi. Dışişleri Bakanlığı: “Bizim vatandaşımız değil, o yüzden biz bu konuda bir şey yapamayız.” Dedi ama biz burada görüyoruz ki değerli izleyenler Türk vatandaşı olanların da hiçbir sorununa çare bulunmuyor değil mi Cevlan?

Ailemiz özgürlüğüne kavuşana kadar mücadelemize devam edeceğiz. 15 gün oldu ister 150 gün olsun fark etmez, biz devam edeceğiz.

Uygur Türkü Cevlan Şirmehmet: Şu anda Çin Başkonsolosluğu’nun önüne gelerek talepte bulunuyoruz ve ancak buraya gelip bunlara dilekçelerimizi getirdiğimizde 15 gündür dilekçemizi kabul etmiyorlar. Bize bunlar her yerde bize burada toplama kampı yalanı çıkartmaya çalışan Çin neden bizi yalana çıkarmıyor? Karşımıza çıksa da yalana çıkartsa. Annemin toplama kampında, sonra cezaevine transfer edildi diye duydum ama şu anda onunla ilgili bilgi yok. 5 sene hapis cezasına çarptırıldığını öğrenmiştim ama onlar haber vermiyor. Sadece tutuklu olduğunu biliyorum. Ailemiz özgürlüğüne kavuşana kadar mücadelemize devam edeceğiz. 15 gün oldu ister 150 gün olsun fark etmez, biz devam edeceğiz. Teşekkür ederim.

Burada abim ve eşi var. Onları Kurban Bayramı’nda inek kesip etleri komşulara ve fakirlere bedava verdi diye suçlanmış, 9 senelik hapse atılmışlar.

Uygur Türkü Nur Abdullah: Babam var evet. 2018 3. Ayında kendisi 30 seneden fazla muhtardı, 2018 3. Ayında toplantıya çağırmış, toplantıdan dönerken, kapıdan çıkarken canını teslim etmiş diye bilgiler geliyor. Onun haberini bile ben 6 ay sonra öğrendim. Şu ana kadar annemle, kardeşlerimle %100 konuşamadım hala, bunlar da benim şehit olduğunu benim haberim olduğunu bile bilmiyorlar. Ben de onlardan durumu nasıl diye hiç konuşamıyorum. Durumumuz böyle. Benim annem ve kız kardeşim de 2.5 senedir toplama kampına girmiş. Şu an dışarıda ama onlar nerede köle olarak mı çalışıyor? Nerede ben onu bilmiyorum. Benim burada kayınvalidem var, böyle çok şahitlik verdiğim için. Çok sayıda şahitlik verdiğim için Çin kanalı üzerinden kaynanam hakkında bahsettiler, diyorlar ki: “Abdullah’ın kaynanası bölücük ile ideoloji işleri ile uğraşmış ve 20-30 senelik hapse atmışlar. Burada abim ve eşi var. Onları Kurban Bayramı’nda inek kesip etleri komşulara ve fakirlere bedava verdi diye suçlanmış, 9 senelik hapse atılmışlar. Şu anda haberimiz yok, hayatta mı değil mi onu bilmiyorum. Amcalarım var onlardan şu ana kadar hiçbir haber alamıyorum, kamptalar şu anda. Bu amcam Ahmet Türkiye’ye gezmeye gelmişti, dönerken Urumçi havaalanında yakalayıp, hiçbir haber yok. Arkadaşım var, benim gibi iş adamları ihracat- ithalat ofis şirketleri var, onlardan da hiçbir haberim yok.

Abim Türkiye’den döndükten sonra hapis cezasına çarptırılmış. Suçu: Türkiye’yi ziyaret etmek.

Uygur Türkü Martile Emin: Merhaba benim adım Martile Emin üniversite öğrencisiyim. Benim elimde abim, babaannem ve amcalarım var. Şu fotoğraftaki benim öz abim. Abim Türkiye’den döndükten sonra hapis cezasına çarptırılmış. Suçu: Türkiye’yi ziyaret etmek. Şu fotoğrafta ki babaannem ve amcam. Babaannem ve amcam Türkiye’ye gelmişti hacca gitmek için, Türkiye’den döndü Çin’in toplama kampında her türlü işkence edilerek babaannem öldürüldü. Şu amcam Çin’in toplama kampında şu an. Her türlü işkence edilerek, konuşamıyor, yürüyemiyor suçu Türkiye’yi ziyaret etmek, kardeşi ile görüşmek. Böyle bir suçla Çin’in toplama kampında.

Çin bir insanlığı yok ediyor, oranın topluluğu, oranın yerli gerçek sahibi olan toplumu orayı kontrol altına almak adına, herhangi bir Çin’e karşılık vermeyen insanları hiçbir Çin yasasına karşı, hiçbir şekilde suç işlememiş olan insanları toplama kampına alarak bunu yok etmeye çalışıyor

Uygur Türkü Mirza Ahmet İlyasoğlu: Benim komşumun babası. Çocuklarıma o bakıyor, ben buraya geldim. 2018 yılında toplama kampına alınıp, bugüne kadar hiçbir haber alınamıyor. Şunlar da benim kardeşim, Muhammed İlyas, eniştem Abdurrahman Kurban, arkadaşlarım 2 karı koca çift. İkisi de üniversiteyi Çin’de bitirip buraya yüksek lisans yapmak için gelen 2016’da Çin’e dönen ve orada normal hayatına devam ederken 2017’de toplama kampına alınırken, çocukları daha 1.5- 2 yaşındayken toplama kampına alındı bugüne kadar hiçbir haber alınamıyor. Kamuoyuna diyorum ki: “Çin bir insanlığı yok ediyor, oranın topluluğu, oranın yerli gerçek sahibi olan toplumu orayı kontrol altına almak adına, herhangi bir Çin’e karşılık vermeyen insanları hiçbir Çin yasasına karşı, hiçbir şekilde suç işlememiş olan insanları toplama kampına alarak bunu yok etmeye çalışıyor ve insanlıktan şunu istiyorum: “Lütfen bu insanlık soykırımına dur deyin ve herkes dini, inancı ne olursa olsun yaşama ve bunun akrabalarının akıbetini öğrenme, onlarla iletişim kurma, onlarla kucaklaşıp seyahat ederek, birbirlerini ziyaret etmek bu insanlığın en temel hakkıdır ve bu haklarımızı sormak için Çin’in Konsolosluğu’nun önündeyiz. 15. Günümüz ve insanlıktan, bu insanlığa karşı işlenen cinayete dur demesini istiyorum.” Buralara kadar gelmişsiniz. Çok sağ olun, çok teşekkür ederiz, Allah razı olsun, ayağınıza sağlık. Herhangi bir engelleme olmadı, polisler burada. Herhangi bir şey demedi. Biz de sadece haklarımızı aramak için buradayız.

Uygur Türkleri Basın Açıklaması:

Biz Çin’e oradaki toplama kampına suçsuz yere, sebepsiz alınan yakınlarımızın bunların akıbeti için bilgi vermesi için bir dilekçede bulunduk ve bu dilekçeyi vermemizi de Çin’in bizzat kendisi istedi. Kendileri: “Bizim dış temsilciliklerimize başvursunlar, biz ilgileneceğiz.” Demesine rağmen kendi sözünde bile durmadı. Neden durmadı? Çünkü burada her gün en az 30 kişi, 100 kişiye yakın kendi akrabalarını arıyor, kimisinin elinde bir tane fotoğraf varsa, kimisinin elinde 10-15 tane fotoğraf var, yani buradan en az 400-500 kişinin ailesi kayıp. Buraya daha gelmeyenler, yurtdışında hiç akrabası olmayanlar, sesini kimseye duyuramayan, karanlık zindanlarda Allah’a nida etmekten başka hiçbir çaresi kalmayan milyonlarca insanın sesi olmaya çalışıyoruz ve Çin buna cevap vermiyor! Neden vermiyor? Çünkü orada belki bizim elimizde fotoğraflarda tuttuğumuz insanlar çoktan Allah’ın katına kavuşmuştur. Biz Allah’a kavuşmaktan korkmuyoruz, canımızın gitmesinden korkmuyoruz fakat Çin’in Türklerin ve Müslümanların ve insanları ayaklar altına alınmamız bizim vicdanımıza dokunuyor. Lütfen sesimize ses olun ve Çin bunun hesabını verecek ve vermesi için de biz kapısına dayanmış durumdayız ve bunun hesabını sormadan da hiçbir yere gitmeyeceğiz! Çin bunlara cevap verdiğinde az öncede bahsettiğim gibi bu insanlarımız çoktan ölmüş olabilir çünkü o toplama kamplarında Kur’an’ı tercüme yapmış olan Muhammed Salih hocamız şehit düştü. Ankara Üniversitesi’nden mezun Ekrem kardeşimiz o toplama kampında gencecik iken şehit düştü. Kimi insanlarımız oradan felçli olarak dışarı çıkıyorlar. Ey Çin’in muhasebesini yapanlar gelin buraya biz buradayız, onlara karşı eğer yalan diyorsanız biz buradayız hiçbir yere gitmiyoruz. Neden bunun cevabını vermiyorsunuz? Ey Çin hani o televizyonlarda: “Uygurlar güllük, gülistanlık yaşıyor.” Diyordun, çıksana bunlara cevap versene nerede bizim kardeşlerimiz? Nerede bizim annelerimiz? Biz Uygurlar olarak biz bir defa Beyazıt’ta basın açıklaması yaparken şunu demiştik: “Biz Uygur Türkleri ciğersiz bir toplum değiliz. Bütün dünya senden korksa da biz dimdik ayakta duracağız ve bizim Türklüğümüzü, bizim insanlığımızı, bizim Müslümanlığımızı elimizden alamayacaksınız!” Bunu bütün dünyanın önünde hesabını vermek zorundasın ve bunun hesabını ben o basın açıklamasında şunu demiştim: “Ey Çin gözlerimizin içine bak asla ve asla bizim gözlerimizde korku göremezsin.” Demiştim. Asla göremezsin çünkü biz Satuk Buğra Han’ın çünkü biz Kürşat’ın evlatlarıyız ve bu namusları biz omuzlarımızda taşıyıp, yataklarımızda uyumak bize haramdır! Ey Çin biz senden sadece insanlık adına bizim anne babamız nerede diye sorduk, sen kendini büyük devlet diye çağırıyorsun ama kendi vatandaşın olanların bile cevabını vermiyorsun. Elimde sana 35 sene memurluk yapan şu alim Mehmet abimiz var, 2018’de Çin’in toplama kampına girdi ve kardeşi Abdurrahman Mehmet var o da çalıştığı yerden toplama kampına alındı, bugüne kadar hiçbir haber yok. Benim kardeşim kendisi işletme sahibi, eniştem mimar, 4 tane arkadaşım Çin’in en iyi gelen üniversitelerinden mezun olarak Türkiye’ye geldi ve yüksek lisansını yaptı ve Çin’e gitti. Ey Çin sana güvenerek oraya döndü, sen ne yaptın? Sen bunları toplama kampına aldın ve bunun ismini dedin ki: “Burası eğitim merkezi.” Dedin, aydınların, profesörlerin, yüksek lisans yapmış olanların, 92 yaşındaki dedelerin, 65 yaşındaki annelerin orada ne işi var? Ey Çin bunun hesabını vereceksin, verene kadar da biz burada devam edeceğiz!

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: Gergerlioğlu'ndan,, Uygur, Türklerine, destek.,
Haber Videosu
Yorumlar
Ulusal Gazeteler
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
90
77
1
3
29
33
2
Fenerbahçe
85
85
1
4
27
32
3
Trabzonspor
55
56
12
4
17
33
4
Beşiktaş
51
44
12
6
15
33
5
Başakşehir
49
44
12
7
14
33
6
Rizespor
48
43
13
6
14
33
7
Kasımpasa
46
55
13
7
13
33
8
Alanyaspor
45
43
10
12
11
33
9
Antalyaspor
45
38
10
12
11
33
10
Sivasspor
44
38
10
11
11
32
11
A.Demirspor
41
49
10
14
9
33
12
Samsunspor
39
37
14
9
10
33
13
Ankaragücü
37
40
12
13
8
33
14
Kayserispor
37
37
13
10
10
33
15
Konyaspor
36
34
13
12
8
33
16
Gaziantep FK
34
37
17
7
9
33
17
Hatayspor
33
37
14
12
7
33
18
Karagümrük
33
37
16
9
8
33
19
Pendikspor
30
37
17
9
7
33
20
İstanbulspor
16
26
22
7
4
33
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı