Körfez AK Parti Körfez İlçe teşkilatının tütünçiftlik sahilinde düzenlediği kahvaltı programında İlçe Başkanı Engin Koyun bir basın açıklaması yaptı. Konuşmasında demokratik açılımının önemine dikkat çekerken bu konuyu muhalefet partilerinin konuyu farklı yerlere taşıdığını belirtti. Kahvaltı programına AK Parti İl yöneticisi Zeki Özüer, Enver Açlık, Habib Aşı, Recep Demir, Orhan Arıkan, Halil Baylam İl genel meclis üyeleri, Körfez Belediye Başkanı Yunus Pehlivan, Yarpaş Müdürü İsmail Baran,Körfez Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Şendoğan, Körfez Belediye meclis üyeleri Kadın Kolları Başkanı Melek Çelik, Gençlik kolları başkanı Yunus Emre Yıldırım ve çok sayıda partilinin katılımıyla gerçekleşti.

Pehlivan Viyadükte Ranta İzin Vermeyeceğiz

Körfez AK Parti Körfez İlçe teşkilatının düzenlediği kahvaltı programında Körfez Belediye Başkanı Yunus Pehlivan Körfez Belediye Başkanı Yunus Pehlivan 2009 senesi hakkında genel değerlendirmesini yaparak, 2010 senesinde yapılacaklardan bahsetti. Pehlivan konuşmasında viyadüğün yapımına başlanacağının sinyallerini verdi. “Pehlivan “2010 yılı hepimize hayırlı olsu. 2010 yılında körfezin tüm sorunlarını belirledik. Bunların yapımına hemen başlayacağız. Körfez İlçenin en büyük sorunu olan viyadüğü Büyük şehir belediye başkanımız Karaosmanoğlu’na ilettim Kendisi bizzat yakından takip ediyor.Ancak bu viyadüğün yıkımında önemli olan bir şeyde siyasi partilerin buradan rant çıkararak siyaset yapmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz.”Dedi



EKONOMİDE DÜNYADA 16. SIRADAYIZ

AK Parti Körfez İlçe Başkanı Engin Koyun kahvaltı programında yaptığı konuşmasında;” Türkiye’nin içerde ve dışarda ne kadar sorunları varsa hepsini çözmek, hepsinin üzerine kararlılıkla gitmek için Ak Parti iktidara geldi. Ve ilk günden beri bütün problemlerimizi tek tek çözüyoruz. Yarım asırdır devam eden Kıbrıs sorununda haklı konuma geçtik. Yarım asırlık AB üyelik mücadelesinde müzakerelere başladık. Komşularımızla aramızı düzeltiyor, dünyadaki saygınlığımızı giderek artırıyoruz. Ekonomik sıkıntılarımızı çözüyoruz. Kronikleşmiş yüksek enflasyon ve yüksek faizleri düşürdük, makro dengeleri düzelttik. Sürekli büyüyen, milli geliri fert başına 10 bin dolara gelen, dünyadaki ekonomisi büyük ülkeler sıralamasında 27. sıradan 16. sıraya gelen bir Türkiye var. Bu sonuçlar göz ardı edilemez. Son 25 yıldır kanlı ve tahrip edici hale gelen, sadece güvenlik güçlerine havale edilmiş, diğer tedbirler alınmamış, sürekli ertelenmiş, ertelendikçe daha da karmaşık hale gelmiş, Türkiye’nin en ciddi sorunu olan terörü bitirmek, ya da asgariye indirmek istiyoruz. Bunun için “MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK PROJESİ”Nİ ortaya koyduk. Bunu sağlamanın yolu demokratik açılımdan geçmektedir. Açılımın sahibi ve adresi Türk milleti ve onun temsilcilerinin bulunduğu yüce meclistir. Bu konu partiler üstüdür.  Ak Partinin paketi değil, ucu açık bir süreçtir. Bütün partilerin, STK’ların, medyanın, akademisyenlerin, aydınların, herkesin katkısı olsun istiyoruz. Demokratik açılım büyük ve güçlü bir Türkiye içindir. Öncelikle Türkiye’nin,  üzerindeki yüklerden, ayağındaki prangalardan kurtulması lazım. Büyük Türkiye, herkesin daha özgür, daha eşit, daha müreffeh yaşadığı bir ülkedir. Büyük Türkiye, komşularıyla barışık, bölgesinde barışın ve güvenliğin teminatı, küresel meselelerde belirleyici siyasi aktör kabul edilen ülkedir.

Türkiye’yi, dünyanın en güçlü 10 ülkesi içerisine sokmaktır.

Bu hedeflerimize ulaşmak ve insanlarımızın daha rahat yaşayabilmesi için terörün bitmesi, kısır çekişmelerle enerjimizin heba edilmemesi lazım. Terörün de, etnik milliyetçiliğin de panzehiri demokratikleşmedir. Sloganımız: “herkes için daha fazla özgürlüktür. Bütün sorunların çözümünü demokraside görüyoruz. Türkiye’nin ertelenmiş, dondurulmuş, ihmal edilmiş, bu yüzden kronik hale gelmiş siyasi, sosyal, ekonomik sorunlarının çözümü demokratikleşmededir. Ak Partinin varlık sebeplerinin başında Türkiye’nin demokrasi açığını kapatmak gelir. Siyasal ve ekonomik hastalıklarımızın çoğunun kaynağında adaletsizlik vardır. Ülke sınırları içerisinde yaşayan kim olursa olsun, kendisine adil davranıldığı, bu devletin eşit, özgür vatandaşları oldukları duygusunu güçlendirmeliyiz. Yusuf Has Hac ip’in Kutadgu Bilig adlı eserinde dediği gibi “makbul yönetim, korkuya değil, adalet, sevgi ve anlayışa dayalı olmalıdır.”Bu ülkede hiç kimse devletin bütünlüğünü, resmi dilin Türkçe olduğunu, ay yıldızlı bayrağını, istiklal marşını değiştiremez, değiştirilmesini teklif dahi edeme Demokratik açılım, birlik ve beraberliğimizi, ünit er yapımızı bozmayacağı gibi, daha da güçlendirecektir.