Çok hassas bir dönemde yönetiminin çirkin bir davranış neticesinde ve bir takım hesaplarla düşürüldüğünü belirten Mehmet Kaçar çok çarpıcı şu açıklamada bulundu;

“Basına ve Kamuoyuna;

Partimiz yerel seçimlerde 15.000 oyla ilk defa 3. Parti durumuna düşürülmüş, belediye başkanlığını almak yerine 3,5 belediye meclis üyesi seçmeyi ve seçilmeyi hedef seçen bir yapıyla yönetilirken. Bu yapıyla mücadele etmek için 29 Kasım 2015 tarihinde yapılan ilçe kongresinde ilçe başkanlığına seçildim. Görev süremize denk gelen 16 Nisan Referandumunda iki günlük bir çalışmayla Genel Başkanımızı tamamı Körfezli olan 3.000 kadın kardeşimizle buluşturduk. Referandum süresince 52.000 broşürü kadın kardeşlerimin emekleriyle dağıttık. İlçemizde ki 299 sandık görevlilerini atadık, tümüne sandık eğitimi verildi. Hiçbir sandığımız boş kalmadı.  Referandum sonuçlarını daha ilçe seçim kurulu tek bir sandığı saymadan, Genel Merkezin ‘’ intranet sistemine’’ sonuçları ilk giren ilçe olduk. Referandumda %46’lık bir sonuç ile, İzmit ilçemizin %50.03,Derince ilçemizin %47’lik ‘’Hayır’’ oylarından sonra %46 ile en başarılı 3.ilçe olduk. Zira bu iki ilçemiz İzmit ve Derince yerelde ve genelde zaten Körfez’den çok daha yüksek oyla CHP’nin iddialı olduğu ilçelerdir.  

12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu ve 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını 16 Nisan Anayasa değişikliği Referandumuyla karşılaştırdığımızda Marmara bölgesinden ‘’Hayır’’ oylarını en çok yükselten ilçe olduğumuzu bilinmesini isterim. Bu başarıda en çok emeği olan kadın kardeşlerime samimi teşekkürlerimi iletirim. Zira bu ‘’Hayır’’ oylarının yalnız biz CHP’lilerin oyları olmadığının bilincindeyim. Bu başarının tüm hayır bileşenlerinin olduğunu açıkça ifade etmek isterim.

İlçemizde bu Referandumda ki hayır bileşenleriyle kurduğumuz ortak ve samimi çalışmayı 2019 yılında yapılacak belediye seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de tekrarlayacağımıza olan inancımızla 3 Aralık 2017 günü yapılan CHP Körfez ilçe kongresinden yeniden aday olarak kongre delegelerinin %78’lik desteğiyle rakibimiz kardeşimizin 75 oyuna karşılık aldığımız 136 oyla tekrar ilçe başkanlığına seçildim.

Kongre öncesin de dışardan ve parti içinden birçok ahlaksız engelleme ve iftiraya karşın başarıyla çıktık.

Yönetim kurulunu oluştururken hiç kimse ve grup ile herhangi bir siyasi pazarlık yapmadım. Hür iradem ile partiyi daha büyütmek için parti üyesi dahi olmayan üç dört kişiyi ve bana muhalif olan kimi insanları yönetim kuruluna aldım. Henüz mahalli seçimlere 1 yıl varken, belediye başkanlığına aday olmayacağımı, ben ve arkadaşlarımın hedefinin rahmetli kurucu belediye başkanımız H. Avni Şirin’in emanetini 26 yıl aradan sonra kazanmanın onurunu yaşamak istediğimizi, partililerimize ve kamuoyuna açıkça bildirdik.

Aday olmayı düşünen tüm arkadaşlarımıza adil ve eşit mesafede duracağımızı beyan ettik.

Henüz yerel seçimlere 1 yıldan fazla zaman varken üç dört arkadaşımız belediye başkanlığına aday olmayı düşündüklerini bana ve yönetim kurulumuza açıkladılar. Bu partimize olan ilgiyi, başarabileceğimize olan güvemizi kamçıladı.

Bir kesim ve mevcut iktidar sahipleri aday olmayı düşünenlerden eski kurucu belediye meclis üyemiz rahmetli Hayri Uslu’nun oğlu, Yarımca sporumuzun kaptanı, 16 Nisan Referandumunun İl Koordinasyon kurulu başkanı Bozkurt Uslu isminden oldukça rahatsız oldular. Şahsıma karşı bir karalama kampanyası başlattılar. Bozkurt Uslu’nun Referandum başarımızda da bize büyük katkısı olmuştur.

Partili 136 delegenin %78’lik desteğiyle daha üç ay önce kongrede güven tazeleyerek yeniden seçilmiş olmamıza rağmen içeriden ve dışarıdan bir ihanet projesini hayata geçirmeye çalıştılar.

Yönetim kuruluna özgür irademle aldığım 9 kişi istifa ettiler. Bu davranış seçilmiş demokratik bir ilçe yönetimini darbe ile düşürmektir. Günü gelince şahsıma değil partimize bu kötülüğü yapan içerde ki ve dışarda ki güçleri teşhir edeceğiz. CHP Körfez İlçe örgütüne yapılan bu operasyona sessiz kalmayacağız. İktidara aday olan bir ilçe örgütüne bunu yapanların takdirini, CHP’sine gönül veren, oy veren CHP’sini umut görenlerin vicdanına bırakıyorum.

İstifa edenlerin ‘’dokuz’’ 9 kişi olduğuna bakıldığında şikâyet konusu ettikleri İlçe başkanı ferdi ve keyfi davranıyor. Bizler karar süreçlerine dahil olamıyoruz bu nedenle istifa ediyoruz. Gerekçesinin doğru olmadığını paylaşmak isterim. Şöyle ki ilçe kurulumuz 16+1’den oluşuyor, tüzüğümüz uyarınca 4 yönetici istediği önergeyi gündem maddesi olarak yönetim kuruluna sunabilir, 9 yönetici ilçe başkanı ve diğer üyeler karşıda olsa istediği her kararı alabilir. Bu organizasyonu yapanlar ve bilmeden içine düşen üyeler ve onların akıl hocaları sanırım bu gerçekleri biliyorlardır.

Hiçbirine yalvarmayacağım, ricacı olmayacağım, kongrenin ezici çoğunluğunun oyuyla seçilmiş ilçe başkanı ve ilçe yönetimini düşürmüş olmalarının, partimize verdikleri zararın izlerini ömürleri boyunca taşıyacaklardır.

Cumhuriyet Halk Partisine yapılan bu operasyona üç ay önce ki ilçe kongresinde bize oy veren, vermeyen tüm CHP’liler dur diyecektir. CHP’sine ihanet eden herkes siyasetten hak ettiği karşılığı tabandan görecektir.

Adımızın önünde yazılacak hiçbir unvana ihtiyacımız yoktur. Biz bu ülkeye ve CHP’sine sevdalıyız. Genel başkanımızın dediği gibi ben ne olacağım diyenlerden asla olmayacağız. Partililerin onayı ve güveniyle kazandığımız meşru seçimi yok sayan emeklerimizi çalanlar ile bir ay sonra yapılacak olağanüstü ilçe kongresinde hesaplaşacağız. Bu partinin saygıdeğer Genel Başkanı ‘’Hak Hukuk Adalet’’ diyerek Ankara Güvenpark’tan Maltepe meydanına kadar 40 derece sıcakta asfaltta yürüdü. Partimiz üyelerinin adalet duygularına güveniyorum. Körfez’i bir daha rant peşinde koşanlara teslim etmeyeceklerine inanıyorum. Hep beraber çağdaş, demokratik, insan haklarına saygılı, doğa ve çevre bilinciyle davranan CHP’si iktidarını 2019’da Körfez de yaşayacağımıza olan inancımla üzerimde emeği olan, görevde bulunduğum iki yılı aşkın sürece sahada çok büyük özveriyle ve fedakarlıkla çalışan kadın kolları başkanlarıma, kadın yöneticilerime ve tüm kadın kardeşlerime en derin saygı ve sevgilerimi iletirim.                                                                               

Mehmet KAÇAR”