Derince İlçe Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmanşen’i şahsına puan vermediği için “Hazreti Ömer” adaletinden bahsederek çok sert eleştiren Çenesuyu İlkokulu Müdürü Fevzi Loka’dan sonra bir sitem dolu eleştirel yaklaşımda Derince Yenikent Mesleki ve Teknik Lisesi Müdürü Yusuf Şanlı’dan geldi.

Adının Hazreti Ömer’den geldiği ancak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olmasına karşın Derince İlçe Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmanşen hakkında “gayretli, olumlu ve başarılı çalışmalara rağmen İslam Aleminde adaletli olması ile nam salan Hz.Ömer'in (R.a.) ismini taşımakla öğünen yönetici ve amirlerimizden bu adaleti, hoşgörüyü ve teveccühü göremedik” şeklindeki eleştirel yaklaşımların her gün daha çok arttığı ifade edilirken, bazı müdürleri  çok iyi tanımasına karşın puan vermediği gerekçesiyle kamuoyunda çok sert eleştirilere maruz kaldığı söylenen Akmanşen’in hakkındaki eleştirilere karşı hiçbir açıklamada bulunmadığı ve sessizliğini koruduğu da gelen duyumlar arasında.

Derince Yenikent Mesleki ve Teknik Lisesi Müdürü Yusuf Şanlı’da Facebook sosyal paylaşım sitesi üzerinden sitemlerini dile getiren müdürlere karıştı ve O’da Hazreti Ömer vurgusuyla açık açık belirtmeden şahsını uzun yıllardır tanıyan ancak okulundan 40 tam puan almasına karşın 73 puanda bırakılarak öğretmenliğe döndürülmesinde sorumlu gördüğü kişilere sitem dolu şu sözlerle seslendi:

“Bir Ömer geçmişti bu dünyadan…

Bu Ömer farklı biriydi. Müminlere farklı bir yönüyle örnek olacaktı. Daha doğrusu şan ve şöhretin, makam ve mevki hırsının bir insanı ne hale getireceğinin örneği olacaktı.

Onun babası cenneti garantilemişti. Onun en yakın arkadaşı, sayısız hatıraları olan Peygamber torunu idi, arkadaşının elinden şehitlik mertebesine ulaşmıştı.

Şu makam ve mevki hırsına bakınız ki (Rey şehrinin valisi olabilme hırsı), Ömer’i arkadaşına karşı çıkarmış, onun kanına bulaştırmıştır. Babasının cennetlik olmasının, ona hiçbir faydası olamayacağı da ayrı bir ibret konusudur.

Kerbela hadisesi, bize gücü elinde bulunduranların imandan, ahlâktan, faziletten ve insanlıktan uzaklaştıkları zaman güç uğruna, hiçbir değer tanımaksızın nasıl zalimleşebildiklerini, nasıl cinayet işleyebildiklerini göstermektedir.

Kerbelâ’yı doğru anlamak için bize düşen vazifelerden biri de Kerbelâ’dan bir ayrılık-gayrılık değil bir birlik-beraberlik çıkarmaktır. Bir sevgi, bir muhabbet devşirmektir. Kerbela’yı anlamak Hüseyince yaşamaktır. Yürekleri hiçbir zaman sahra-i Kerbela’ya dönüştürmemektir. Hz. Hüseyin’in en büyük gayesi, kendisinden sonra yeni Kerbelalar yaşanmaması idi. Kerbelâ’nın acısını yüreğinde hisseden hiçbir Müslüman, Kerbelâ şehitlerine bu zulmü reva gören Yezidler gibi düşünemez, Şemirler gibi davranamaz, Zülcevşanlar gibi yaşayamaz. Hele hele Kerbela’nın kerbu belasını bugüne asla taşıyamaz.

Ancak üzülerek şahit oluyoruz ki son yıllarda İslam coğrafyasında yaşanan olaylar mezhebi, meşrebi ne olursa olsun Müslümanların Kerbelâ’yı, Hz. Hüseyin ve arkadaşlarını hala doğru okumadığını, doğru anlamadığını ortaya koymaktadır. Onun içindir ki bugün etrafımızda nice Kerbelâlar yaşanıyor. Kardeş kanı akmaya devam ediyor. Müslümanların izzet ve onuru tarihte hiç olmadığı şekliyle bugün bizzat birbirleri eliyle yok ediliyor. Bugüne kadar suçu hep başkalarında aradık, hep başkalarının sinsi emellerine atıflar yaptık. Ama artık bir kere de kendimize bakıp nerede hata yaptığımızı sorgulamak durumundayız. İnsan yetiştirme düzeneklerimizi yeniden gözden geçirmeliyiz. Ehli kıble tekfir edilmez düsturunu teoriden pratiğe aktarmalıyız. Ve bu gidişata bir dur demeliyiz. Bunun için bugün mezhebi, meşrebi, dili, kültürü, coğrafyası ne olursa olsun dünyadaki bütün Müslümanların yeni Kerbelalar yaşanmaması için ortak bir dil, ortak bir kültür, ortak bir düşünce, ortak bir gönül birlikteliği geliştirmesi gerekiyor.”

AK PARTİ'DEN ADAY ADAYI OLMUŞTU

Okul müdürlüğüne son verilerek öğretmenliğe döndürülen Yusuf Şanlı 30 Mart 2014 Mahalli İdareler Seçimi öncesinde Ak Parti’den Körfez Belediye Başkan Aday Adayı olmuş ancak içinde yer aldığı çevre nedeniyle 17 Aralık sonrasında eleştirilere maruz kalmıştı.