"Milletimiz, 1. Dünya Savaşı sonrasında başlayan işgale karşı büyük bir mücadeleye girmiş, bağımsızlığını sonuna kadar savunmuş ve 30 Ağustos Zaferi ile şanlı tarihimize şerefli bir sayfa daha eklemiştir. Bu zafer, bir milletin, her açıdan büyük sıkıntılar içinde bile olsa, birlik ve beraberlik içinde olduğu zaman neleri başarabileceğinin en açık örneklerinden birisidir.

30 Ağustos Zaferi ile birlikte bağımsızlığımız tüm dünyaya ilan edilmiş ve yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin de temelleri atılmıştır. Cumhuriyetimizin mayasında bulunan en önemli özellik, hiç şüphesiz millet hâkimiyetidir. Ne yazık ki, zaman içinde bu temel kurucu ilkeden uzaklaşanlar, devlet ve millet arasına set çekenler olmuştur. İşte bu açıdan, son derece değerli bir süreçten geçiyoruz. Zira 12. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın doğrudan millet iradesiyle seçilmiş olması, Türkiye’nin kurucu ilkelerle yeniden buluşması anlamına da gelmektedir.

Demokraside, evrensel hukuk standartlarında, ekonomide, diplomaside, bilim ve teknolojide, her açıdan güçlü, müreffeh ve lider bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Bu İstikbal mücadelesinde başvuracağımız birlik, beraberlik, bağımsızlık, vatan sevgisi, fedakârlık gibi ilkelerin kodlarını, İstiklal Mücadelemizin her bir aşamasında fazlasıyla bulmak mümkündür. Bu nedenle İstiklal Mücadelemizi sürekli hatırlamalı, o mücadeledeki ruhu kendimize her zaman örnek almalıyız.

Bu vesileyle, bize bu büyük zaferi hediye eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları olmak üzere tüm gazi ve şehitlerimizi minnetle anıyor, kendilerine bir kere daha Allah’tan rahmet diliyor, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve aziz Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten duygularımla tebrik ediyorum."