Eğitim-İş Gebze Temsilciliği’nden yapılan yazılı açıklama da yeni kurulacak olan kabinede nasıl bir milli eğitim bakanı istendiğine dair görüşlere yer verildi. Açıklama şöyle:

“Bir ülke için eğitim kurumları ve bu kurumların bağlı olduğu karar mercileri son derece önemlidir. Çünkü “Bir kurumda hataların yüzde 70’i yönetimden kaynaklanır.” Ülkemizdeki eğitim süreci açısından düşündüğümüz zaman ÖSYM, YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere birçok kurumun, bugün gelinen noktada güvenilirlikleri zedelenmiştir. Oysa bizim gibi eğitim sisteminin büyük bölümü sınavlara dayalı olan ülkelerde bu süreçleri etkili ve çözüm üretmeye dönük olarak yönetmek ve yapılandırmak esastır. Ancak bugün sözünü ettiğimiz kurumlardan Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetim ve bu yönetime hakim zihniyet anlamında, ciddi zaafiyetleri söz konusudur.

Eğitim-İş olarak bu süreci iyi yönetecek bir bakan için,  öngördüğümüz bazı kriterleri paylaşmak istiyoruz:

1. Her şeyden önce ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİNİ ÖZÜMSEMİŞ ve onlara sahip çıkan bir bakan olmalı. Parasız, laik ve bilimsel eğitimi benimsemeli.
2. Eğitim alan, veren ve eğitim çevrelerince kabul gören bir bakan olmalı.
3. Pedagoji eğitimi almış, mesleki yeterliliğe ve donanıma sahip bir eğitimci olmalı.
4. Eğitimcinin ve eğitimin sorunlarını bilen ve bunlara çözüm üretebilen bir bakan olmalı.
5. Müfredat programlarını, haftalık ders dağılımlarını vb. konuları, bunları uygulayacak öğretmenler ile tartışıp oluşturmalı. Devletin okullarına ve eğitimcilerine güveni tam olmalı.
6. İşbirliğine açık, kararlarında akılcı, toplumun güvenini ve saygınlığını kazanmış bir insan olmalı.
7. İnsan odaklı bir yönetim anlayışı benimsemeli.
8. Meslek örgütlerine, sendikalara, sivil toplum örgütlerine kulak veren, ortak çözüm yolları arayan ve ortak ürün ortaya koyabilen bir bakan olmalı.
9. Belirli bir siyasal anlayışın değil, eğitim verenlerin ve alanların bakanı olmalı.
10. Evrensel değerlere, temel insan haklarına ve çocuk haklarına inanan ve sahip çıkan bir bakan olmalı.
11. Çevreye duyarlı, tarihe saygılı, sanata sahip çıkan bir bakan olmalı.
12. Siyasi değil, bilimsel ve akılcı açıdan eğitime ve eğitimciye bakmalı.
13. Kadroların oluşturulmasında siyasi tercihe değil; liyakata önem vermeli.
14. Eğitimde taşeronlaştırmayı, özelleştirmeyi reddetmeli.
15. Milli eğitimin temel amacına dönük yaklaşımlar geliştirmeli, eğitim sistemini bir bütün olarak algılayarak, tüm birimlerde etkinliği ve verimliliği esas almalı.

Yukarıda sıraladığımız ilkeleri yerine getiren bir bakan istiyoruz.Bu isteği de tüm eğitim çalışanlarını temsil eden sivil toplum kuruluşları ve sendikalardan da bekliyoruz. Kısacası bakanımızın bizleri anlaması, bizlerin sorunlarını çözebilmesi için bizlerin arasında bulunmuş olması gerekir diye düşünüyoruz.
Yeni kurulacak hükümette :EĞİTİMCİ BİR MİLLİ EĞİTİM BAKANI İSTİYORUZ.

BÜLENT METİN
İLÇE BŞK.”