Sky Türk'te yayınlanan İdris Akyüz'ün sunduğu Ombudsman programının dün akşamki konukları İnternet Medyası Derneği Başkanı Hadi Özışık ve Takvim gazetesi yazarı Arda Uskan'dı...

Programda, gazetelerin okuyucu ilişkilerinde hangi noktalarda olduğu, okuyucuya yeterli bilgiyi verip vermediği, taraflı mı yoksa tarafsız yayıncılık yaptığı konuşuldu.

Hadi Özışık, gazetelerden yeterli bilgiyi almadığını çünkü şimdiki dönemde gazetelerin yanlı hareket ettiğini söylerken, Arda Uskan Yeterli bilgiye ulaştığını açıkladı.

Programın ilerleyen dakilarında konu gazetelerin yazarlarına geldiğinde konuklar en favori yazarlarını ve o yazarları neden favori gördüklerini açıkladı.

Hadi Özışık, Türkiye'nin gündemini öğrenmek için Ertuğrul Özkök'ü mutlaka okuduğunu belirtirken, Arda Uskan, Emin Çölaşan'ı kesinlikle sevmediğini açıkladı ve bunun nedenlerini sıraladı.

İşte programdan satırbaşları;

İdris Akyüz: Gazeteler bugün okuyucuya yeterli biliyi veriyor mu?

Arda Uskan: Bana kalırsa veriyor. Gazeteler daha da fazlasını veriyor. Olmayanı da veriyor, yalanı da veriyor. Ben altı tane gazete alıyorum, hepsini tek tek okuyorum. Gazetesiz de bir toplum düşünemiyorum. Birileri yalan yazıyor, birileri yanlış yazıyor, onun arasında seçim yapmak okura düşüyor. Mesela ben herşeyi buluyorum gazetelerde. Ama yazılanların ne kadarı doğru ne kadarı yanlış dediğiniz zaman orada aklım karışıyor.

Hadi Özışık: Gazeteler herşeyi vermiyor. Çünkü bir kamplaşma var Türkiye'de... İki taraf da bir birine yandaş diyor. Bazı haberleri görmüyorlar çünkü iktidarla kavgalılar ya da tersi... Şimdi böyle bir noktada ben gazetede istediğimi bulamıyorum. Ne kalıyor geride... İnternet Medyası.. Yani iş bize düşüyor. Diğer taraflarda yayınlanmayan şeyleri biz yayınlıyoruz bu nedenle de itibar görüyoruz.

Arda Uskan: Siz de internet medyası olarak istediğinizi görüp istediğinizi görmeyebilirsiniz. Bu bir bakış açısıdır, internetin özgürlüğüyle ilgili bir şey değil ki...

Hadi Özışık: Senin söylediğin yayın politikası olayı... Bu artık ideolojik bir hale gelmiş. Mesela Deniz Feneri'nin haberi görülmüyor, Ergenekon görülmüyor. Ama diğerleri bu haberleri görüyor... İdeolojik bir şey var ortada.

HALKIN EN GÜVENDİĞİ KURUM HANGİSİ?

Eskiden medyanın güvenilen kurumlar arasında olduğunu belirten İdris Akyüz, şimdi o güvenilirliğin azaldığını belirtti.

Hatta bu durumla ilgili vatandaş arasında da bir anket yaptıran Akyüz, sonuçları izleyiciyle paylaştı.

Yapılan anket sonucu vatandaşın bu konuda kafasının epey karışık olduğu ortaya çıktı. Yani bir güven bunalımı var. Yoğunluk TSK'nın en güvenilir kurum olduğunu belirtirken, bir çoğu da hiç bir kuruma güvenmediğini açıkladı.

Bu anketin sonucunu medyanın düzensiz yayın politikasına bağlayan Hadi Özışık, yayıncılığın eskisi gibi yapılmadığını ifade etti.

1 / 9

EYVAH HABERİM PİÇ OLDU!

Daha sonra da bu iddiasını yaşadığı bir olayla örnekleyen Hadi Özışık, eski dönemlerde yazdığı bir haberin nasıl çöpe gitmediğini şöyle anlattı;

"Yıldırım Aktuna, Orhan Keçeli ile makamında kavga etti ve ben buna tanık oldum, fotoğraf çektim. Ben şirkete gidene kadar, benim arkadamn telefon açılmış. Rahmi Turan beni odasına aldı. Elimdeki haberi verdim, Rahmi Turan'ın haberi bildiğini farkettim. Nerden bildiğini sordum... 'Yıldırım Aktuna beni aradı' dedi. Bu açıklama sonrası gazetecilik tabiriyle söyleyeceğim 'Eyvah haberim piç oldu!' dedim. Fakat ertesi gün gazeteyi elime aldım ve baktım ki, haber sürmanşetten yayınlanmış. Telefon gelmesine rağmen haberim çöpe atılmadı. üstelik o gün Aydın Doğan'a da telefon geldi. İşte bu gazeteciliktir!"

BENİM TEK GELİR KAYNAĞIM REKLAM

Rahmi Turan'ın gerçek gazetecilik yaptığını, iktidarla işinin olmadığını söyleyen Özışık, bugün ise durumun daha farklı olduğunu belirtti.

İnternet medyasında ise tarafsız yayıncılığın hakim olduğunu savunan Özışık, "Benim iktidarla bağlantım yok mesela, tek işim gazetecilik, benim enerjiyle işim yok, ihale almıyorum, tek gelir kaynağım reklam çünkü" dedi.

Arda Uskan: Reklamını keserlerse ne yapacaksın? Bunu hiç düşündün mü?

Hadi Özışık: Evet çok düşündüm... Reklamı kim kesecek? Devlet mi kesecek devletten reklam almıyorumki ben! Mesela basın ilan kurumundan reklam almıyorum. Benim kurumsal bir işveren olarak bir şirketle ters düşmem söz konusu olamaz. Reklam gönderiliyor ve o reklamı yayınlayıp yayınlamamak sana kalmış.

YAZARLARIN ATIŞMASI OKUYUCUYA BİR ŞEY KAZANDIRIYOR MU?

Geçtiğimiz günlerde Ergun Babahan'ın, Ahmet Altan'a yönelik makalesini polemik köşesine taşıyan İdris Akyüz, yazarlar arası atışmanın okuyucuya bir şey kazandırıp kazandırmadığını sorguladı. Bu konuda ilk açıklama İnternet Medyası Derneği Başkanı Hadi Özışık'tan geldi.

Özışık, bu atışmaların okuyuca bir şey kazandırıp kazandırmadığından emin olmadığını söyledi fakat, 'Bize kazandırıyor' dedi.

Çünkü Gazeteciler.com sitesinde bu polemiklere yer verildiğini ve bu polemiklerin analizlerinin yapıldığını ifade eden Özışık, halkın medyadaki olan bitene bu vesileyle tanık olduğunu söyledi.

Bunu işin ironisi olarak gören Hadi Özışık, atışmaları hoş karşılamadığını da sözlerine ekledi.

Takvim Gazetesi yazarı Arda Uskan ise yazarların kendi aralarındaki polemiklerini çok keyifle okuduğunu belirtti ve bunu bir itiraf olarak kabul etti.

ORAY EĞİN'İN PROGRAMINI NASIL BULUYORSUNUZ?

Programın ilerleyen dakikalarında gazetelerin köşe yazarları hakkında değerlendirmelerde bulunan konuklar, konuyu Oray Eğin'in üzerine odakladı.

Hadi Özışık, 'Oray Eğin'den nefret etmesine rağmen, Oray Eğin'i okumayan hiç bir gazeteci yok' deyince Uskan araya girerek, 'İtiraf edeyim, ben Akşam Gazetesi'ni sadece Oray Eğin ve Serdar Turgut için alıyorum." dedi.

İşte bu konu hakkında geçen dialoglar;

İdris Akyüz: Oray Eğin'in televizyon prgramını nasıl buluyorsunuz?

Arda Uskan: Çok kötü buluyorum. Çünkü Oray'a yakışmayan bir tavır içinde gördüm. O kadar entellektüel, o kadar yetenekli bir insanki, onların artık Ahu Tuğba'dan Ferhat Güzel'den medet umması gerekmiyor.

İdris Akyüz: Peki en çok hangi yazarı beğeniyorsun?

Arda Uskan: Hıncal'sız günüm geçmiyor... Oray Eğin var... Serdar Turgut'u son zamanlarda boşladım çünkü çok mizaha daldı. Yılmaz Ödil'i okuyorum fakat fikirlerine katılmıyorum. Mesela Emin Çölaşan'ı hiç bir zaman beğenmedim. Beni affetsin ama Çölaşan yazı yazamıyor. Bekir Coşkun, Emin Çölaşan'ın çok daha kıvrak kalemi...

İdris Akyüz daha sonra aynı soruyu Hadi Özışık'a yöneltti. Özışık en beğendiği yazar listesinin başına Ertuğrul Özkök'ü yerleştirdi ve diğer yazarları şöyle sıraladı;

"Ahmet Hakan'ı kesinlikle okurum. Oray Eğin'i okurum. Son zamanlarda İsmail Küçükkaya'yı takip ediyorum. Fikret Bila'dan vazgeçmiyorum çünkü bana haber veriyor. Şamil Tayyar'ı mutlaka okuyorum... Türkiye'nin gündemini takip etmek için Fehmi Koru'yu okurum... Bekir Coşkun'u severek okurdum fakat Çoşkun'u da Emin Çölaşan'ı da, iktidarda AK Parti ve diye Erdoğan var diye, halka karşı ettikleri hakaretlerden dolayı bir daha okumuyorum."