Madencilik sektöründe yeni teknolojiye geçişi teşvik edecek olan teklifin gerekçesinde Güneş; son dönemde başta Soma olmak üzere vahim maden facialarının, maden arama-istihraç ve işletme faaliyetlerinde kullanılan teknolojinin günümüz teknolojisinin çok gerisinde kaldığını gösterdiğini vurguladı. Güneş; ruhsat sahibi maden işletmecilerinin, yeni teknoloji yatırımları ile ilgili mevzuatta bir zorunluluk olmadığı için maliyetini öne sürüp yatırımları yapmadığını, çalışanların can güvenliğini ve sağlıklarını tehlikeye attıklarını, verimlilik ve maliyetleri düşürmek için sadece ucuz işgücü istihdamını devreye soktuklarını, riskleri en aza indiren ve verimlilik sağlayan yeni teknolojileri göz ardı ettiklerini ifade etti.

Maden arama-istihraç-işleme yatırım teşviklerinin, yatırımların niteliğinden ziyade bölgesine göre belirlendiğini söyleyen Güneş, Türkiye’nin ihtiyacının ise ulusal çapta bir “Madencilikte Yeni Teknolojiye Geçiş Programı” olduğunun altını çizdi. Hükümetin hazırladığı yeni yasa ile ne maden kazalarını önlediğini ne de taşeronluğu kaldırdığını belirten Güneş, hükümetin yine olaylara sadaka mantığıyla yaklaştığını, birisi ancak düşkün olduğunda yardım edildiğini, kendilerinin ise bu teklifle; iş kazalarının en aza indirilmesini, madenlerdeki iş güvenliğinin en yüksek seviyeye çıkarılmasını, bunun için eski teknolojiden yeni teknolojiye geçişin desteklenmesini amaçladıklarını anlattı.  

Bu teklif ile; madencilikte yeni teknoloji geçiş programı teşviklerine rağmen yeni teknoloji yatırımları yapılmadığı takdirde ilgili maden arama-istihraç-işletme faaliyeti ruhsatının iptal edileceğini ve bu yatırımların devlet eliyle yapılacağına değinen Güneş, teknolojik değişimle beraber ortaya çıkacak işsizliğin ise bu bölgelerde hizmet sektörünün doğrudan devlet tarafından geliştirilmesi ile kolayca giderilebileceğini ekledi.