Saygıdeğer okurlar, bugün sizlerle bir beyin fırtınası yapmaya ne dersiniz.

Bir takım kurgular yapalım bakalım, nasıl bir sonuca ulaşacağız.

Yaşadığınız kente yeni bir eğitim yuvası kurulsun.

Bir takım girişimciler çok büyük paralar harcayarak modern ve çağdaş bir eğitim kurumu oluşturmak için büyük çaba harcasınlar.

Kentinizin en iyi hocalarını transfer etmeye kalkışsınlar.

Sizde imrenerek takip ettiğinizde “Büyük başarılar elde edecek gibi gözüküyor” fikrini içinizden geçirdiğinizi düşünün.

Ama birden her şeyin ters gittiğini ve transfer girişiminde bulunulan tüm eğitimcilerin, bu oluşumdan vazgeçtiğini düşünelim.

Eeee… Bir çok para(!) ve emek(!) harcayan bu girişimciler, boş duracak değiller ya.

Derhal yeni bir oluşuma başlayacaklar.

Bulunduğunuz kentte bir de Anadolu Lisesi olduğunu düşünün.

Bizim girişimciler yıllar önce bu Anadolu lisesinde müdürlük(!) yapmış birisini transfer ederek, dershanenin başına getirsinler.

Ancak bunu dışarıya büyük transfer gibi yansıttıklarını düşünelim.

Fakat birde, Anadolu lisesinde müdürlük(!) yapan kişinin o dönemdeki çalışmalarına göz atalım.

Anadolu lisesi başarılı bir okul olsun.

O okulun başına, transfer edilen müdür getirildikten sonra istatistiklere göre okulun başarısı her geçen yıl geriye gitmiş olsun.

Öğrenciler de ciddi anlamda disiplinsizlik başlamış, okulda ciddi manada idari bir boşluk oluşmuş olsun.

Hatta bu müdür o kadar yöneticilik fakiri olmuş olsun ki, okulu adeta 3-4 öğretmen yönetmeye başlasın.

Okulda bir başıboşluk alsın gitsin.

Yöneticilik fakiri müdür öğrenciye, “ÖTEYE GİT” bile diyemesin.

Sonrada okulda idareciyim diye akşama kadar dolaşsın.

Böyle bir manzara karşısında bu durumu da yaşadığınız kentte herkes bilsin.

Okulun her geçen yıl başarısının gerilemesinde sürekli sorumlu olarak bu müdürün adı geçsin.

Halk ta bunu böyle bilsin.

Ama üzerinden yıllar geçtikten sonra bu yöneticilik fakiri müdürü, kentinize yeni açılan dershane sahipleri bir yerlerden bulsunlar ve dershanenin başına müdür yapsınlar.

Sonra da gazeteler de boy boy yazılar, döşensin.

İşte “….. Anadolu Lisesi müdürlüğünü yıllarca başarıyla sürdüren ve emekli olan çok başarılı eğitimci” ifadeleri yer alsın.

Burada hemen hatırlatmak istiyorum ki.

İnsan düşünmeden edemiyor.

Böyle bir manzarayla karşılaşılmış olsa ilk akla gelen gazetecilerindekandırıldığı olur ama aslında gazeteciye düşen de biraz araştırmaktır.

Öyle her denileni yazarsanız gazeteci olamazsınız.

Bu ifadeleri yazan gazeteci yaşadığınız kentte birkaç kişiye sorsa belki de vatandaş diyecek ki, “Aman tanrım o kişi müdür olduysa ben çocuğumu oraya yollamam”

İşte böyle bir manzara karşısında insanın, “Ainesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” diyesi geliyor.

Çünkü beynimizde kurguladığımız bu senaryo karşısında düşünebiliyor musunuz ki kötü bir geçmişikötü bir sicili olan zat-ı muhteremin geçmişteki başarısızlığını, insanlar utanmadan, sıkılmadan REFERANS yapabilsinler.

Ama kimi kandırabilirler dersiniz, şayet böyle bir senaryo yaşanmış olsa.

Onun yanıtını da ben vereyim isterseniz, SADECE KENDİLERİNİ.

Halkı kandıramazsınız.

Referans gösterirken, yapılan çalışmalar insanın kendisiyle her gittiği yere gider.

O yüzden sayın okurlar, çalışma hayatımızda çok dikkatli olalım ki, tüm güzellikler bizimle her gittiğimiz yere gitsin.

Yarın bakarsınız REFERANS ihtiyacımız olabilir.

Mahcup olmamak için doğru işler yapmak gerekir.

Öyle değil mi?

Yoksa arkanızdan gülerler, benden söylemesi….

"Okul müdürüne göre tercih" ifadesi doğru muydu?

Bir önceki yazımda bize ulaşan duyumlar üzerine “Okul müdürüne göre mi tercih yapılıyor?” başlıklı bir yazı yazmıştım.

Ve bu yazımda Körfez ilçede yeni kurulan ve henüz kadrosu dahi belli olmayan bir Anadolu lisesine öğrencilerin özellikle yönlendirildiğini belirtmiştim.

Kocaeli ili OKS 1. yerleştirme sonuçlarına göre okulların tavan ve taban puanlarına bir göz attığımızda yazılanların doğruluğu da ortaya çıkmış oldu.

Çünkü normalde hiç kimse nasıl bir eğitim vereceği belli olmayan ve yeni açılan bir okulu, kadrosu ve başarılarıyla kendisini kabul ettirmiş diğer iki okuldan önce tercih etmez.

Ama burada böyle bir tercih yapıldığı anlaşıldığına göre, öğrenciler yönlendirilmiş olmalı ki aşağıdaki gibi bir tabloyla karşılaştık.

Şimdi Körfez’de ki Anadolu liselerinin tavan puanlarını karşılaştıralım.

OKUL TAVAN PUANI TABAN PUANI

Körfez Oruçreis Anadolu Lisesi 446.756 381.689

Körfez Orhangazi Anadolu lisesi 443.499 369.551

Körfez Atatürk Anadolu Lisesi 427.115 379.044

Duruma bakıldığında şaşırmamak mümkün değil.

Yeni açılmasına karşın Orhangazi Anadolu Lisesi, tavan puanda Atatürk Anadolu Lisesi’ne 16,384 puan fark atmış durumda.

Bu şunu gösteriyor, belki de bu puan aralığında 50’yi aşkın başarılı öğrenci yeni okula kayıt etme hakkı kazandı.

Benim bu durumu yazmamda ki amaç vatandaşların iddialarının doğru olma olasılığının yüksek gözüktüğüdür.

Netice olarak tüm okullar da kentimizin okulu, hepsinin puanlarının yükselmesi ve Kocaeli’de parmakla gösterilir birer okul olması bizleri çok memnun eder.

Ben başarılı olan tüm öğrencilerimizi tebrik ederken, okullarımıza da başarılar diliyorum.