22 Temmuz 2007 Genel seçimlerinde bir ilk yaşadık. Şimdilik sadece Türkiye için bir ilk olduğunu ortaya koyalım. Ancak araştırmamızı biraz genişlettiğimizde belki dünyada da eşi benzeri olmayan bir durum olabilir.

Düşünün ki genel başkanı olduğunuz partinizi seçime hazırlıyorsunuz. Halka diyorsunuz ki:

“Türkiye Sola Mecbur”

“Mozaik çatlamasın”

“Emeklilere borcumuz var”

“Kadınlar her yerde”

“Kaynaklar ve Hizmet Halk İçin”

“İnsanca düzen için haklarımı istiyorum”

“Genciz, geleceğimizi istiyoruz”

Bu tür el ilanlarıyla halka ulaşıp, halkı yanınıza çekmeye çalışıyorsunuz. Buraya kadar her şey normal.

Ancak birden çok ilginç gelişmeler yaşıyorsunuz.

Okyanusta gemi ile seyahat ettiğiniz bir anda yanınıza yaklaşan bir sürat teknesine binen geminin kaptanı sizi terk ediyor.

Gerekçe nedir peki?

Gemi yavaş gittiği için belki istenen noktaya ulaşamayabilir, en azından kaptan sürat teknesi ile o noktaya ulaşabilsin.

Geleneksel bir davranış vardır, “gemiyi en son kaptan terk eder”

Bu geleneksel tavırlar seçime giden bu siyasi parti için geçerli değildir.

Düşünebiliyor musunuz genel başkanının bile terk ettiği bir parti seçim çalışmalarında, “Daha çok özgürlük/ Daha çok demokrasi/ Daha çok zenginlik/ Daha çok adalet/Daha çok eşitlik” diyor.

Görüyorsunuz dimi genel başkan milletvekili oldu ama NASIL ve KİMlerin oyuyla?

Sonrada halka daha çok eşitlik vaadinde bulunacaksınız.

Bırakın bu duruma halkın gülmesini, kargalar bile gülerler.

Peki bir şekilde milliyetçiliğe karşı olacaksın ve Türkiye’nin en milliyetçi tabanında ki kişilerin oyuyla meclise gireceksiniz.

Buna ne denir? “Bu ne perhiz, ne lahana turşusu”

Türkiye’yi kucaklamamış ve sadece kürt seçmenden oluşan bir partinin seçmenlerinin desteğiyle kazandığını(!) zanneden genel başkan gerekirse, bu partiye (şövenistlere) stepne olmaya hazırım diyor.

Grup kurulabilmesi için hiç tereddüt etmem diyor.

Bu kadar kısa sürede ki bu gelişmeler göstermiştir ki bu siyasi parti bundan sonra ne derse desin halkı inandırmakta ciddi sıkıntılar yaşayacaktır.

Yine bu parti bundan sonra nasıl olacakta “umudun, aşkın, devrimin, sosyalizmin ve inadın adı” olduğunu iddia edebilecek.

Bence sizlere yakışan en güzel slogan;

“Biz varız/ Türkiye’de bir İLKiz/Halk için STEPNEYİZ”

Bu zat-ı muhteremlerin bir sloganı daha var "Öfkeniz ÖDP'de Umut Olsun"

Bu sloganı halk değiştirecek, benden bir öneri ne dersiniz?

"Öfkeniz ÖDP'de YIKIM Olsun"