Tuzla'dan sonra Gebze'ye bağlı Güzeltepe beldesi Akse Mahallesi'ne bırakılan zehirli variller toplumda iyice kargaşa ve endişe yaratmaya başladı. İçinde asbest içerikli kanserojen madde barındıran varilleri sokaklarımıza bırakmak için insanlık değer yargılarının tamamen kaybolmuş olması gerekmektedir.
Yaşadığımız olaylar da kesinlikle göstermektedir ki çevremizi ve tüm canlıları tehdit eden bu tür katliamları yapanlar bir yerlerden cesaret bulabilmektedirler.
Yasalarımız da caydırıcı nitelik bulunmadığı eleştirisi çok konuşulmaktadır. Özellikle de bu tür çevre katliamı karşısında alınacak cezanın tutarının, varillerin imhasına harcanacak tutardan az olmasının sadece maddiyata önem verenler için teşvik olduğu bir gerçektir.
Tam da bu noktada Yüce Meclisimiz İktidarı ve Muhalefetiyle sorunu çözücü yasalar üzerinde ortak hareket etmeli ve beklenen yasaları çıkarmalıdır.
Devlet, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamak zorundadır. Bu nedenle insanlık değerlerini yitirmiş olan ve acımasızca çevreyi katledenlere hak ettikleri cezayı hiç tereddüt etmeden vermelidir.
Özellikle sorumlu olan tüm yetkililerin, bölgemizin sanayi çöplüğü olmasının engellenmesi konusunda görevinin gereğini yapmasını istiyor ve bu köşesinde yazı yazdığım Körfez Gazetesi'ninde çevre katili firmaların ürünlerini kullanmamaya karşı kampanya başlatmasını diliyorum.
Emeğinin Hakkını Alamamak
Çalıştığı geminin Alfa Tanker Denizcilik Şirketinden, Neta Denizcilik A.Ş'ye 02.05.2005 tarihinde geçmesiyle eski şirketindeki yasal haklarının korunduğunu ve bu yasal haklarının, senede 2 ikramiye 1 ay izin vb olmasına karşın maaşların, 2 adet ikramiyesinin ve geminin yeni şirkete geçmesini takip eden 2 ayda sigortalarının yatırılmadığını ifade eden okurum sigorta müdürlüğüne şikayette bulunduğunu ancak herhangi bir gelişme sağlayamadıklarını ifade etmektedirler.
Adı bende saklı olan okurumun şikayetini, yetkililere bildiriyorum. Yetkili mercilerimiz kişi hakkında gerekli bilgileri benden alabilirler.
Okuruma daha önce ilgili sigorta müdürlüğüne başvurmasını söylemiştim. Okurum başvurusunu yapmış ancak bir gelişme sağlayamamış olması dolayısıyla, tekrardan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne başvuru yaparak, görevli müfettişlerce tetkik yapılmasını sağlamalıdır. Elde edilecek bu raporlar sonucunda da kesinlikle iş mahkemesine dava açılmalıdır. Açılacak dava sonucunda adaletin yerini bulacağını umuyorum.
Karaca Porselen'den Ayıplı Mal
Karaca Porselen'den yemek takımı alan okurum Gülcan GÜLER, 2005 Kasım ayında yemek takımı siparişi verdiğini, ancak 2 ay bekletildikten sonra siparişinin fabrikada olmadığı bu nedenle başka bir ürün seçebileceğin bildirildiğini, bunun üzerine de yeni bir takım beğendiğini ve aldığını belirtiyor.
Ancak aldığı takımın iki parçasının üzerinde leke olduğunu, dolayısıyla defolu bu ürünlerin yenisi ile değiştirilmesini istediğini, ilgililerinde değiştirmek üzere fabrikaya gönderdiğini söylüyor. Üzerinden aylar geçmesine karşın yenilerinin bir türlü gelmediğini neredeyse taksitlerinin bitmek üzere olduğunu, ama takımının eksik kaldığını dile getirmektedir.
Okurum haklı olarak yapılan haksız muamele karısında şikayette bulunmaktadır.
Sayın Gülcan GÜLER'in almış olduğu yemek takımı tüketici yasasındaki ifadesiyle ayıplı mal olup, tüketicimizin;
1. Bedelin İadesi ile birlikte yapılan sözleşmenin veya alışverişin iptalini isteme,
2. Ayıplı Malın hizmetin yenisi ile değiştirmesini talep etme
3. Ayıplı malın / hizmetin ücretsiz tamir ve bakımını isteme,
4. Ayıp oranında bedel indirimi talep etme hakkı vardır.
Tüketicimiz yasal haklarından, 2. maddedeki hakkın kullanımını tercih etmiş olup, ilgili firma talebi derhal yerine getirmelidir. Aksi durumda, tüketicimiz kendisine gönderdiğim başvuru formu ile tüketici il hakem heyetlerine başvurmalıdır.
Kozmetik Alımında Hatalı Tercih
Okurum Burcu Doğan bir kozmetik firmasından yaptığı alış verişin kendisini mağdur ettiğini şu şekilde açıklamaktadır.
"Ben Kocaeli merkez den hepimiz gibi bir tüketiciyim ve haksızlığa uğradığım kanısındayım. 17.04.2006 tarihinde bir kozmetik dükkanından bir ürün aldım. Ancak reyon görevlisinin yanlış yönlendirmesiyle uygun olmayan bir seçimdi. Bir kez kullandığım ürünü ertesi gün aynı yere geri götürdüğümde kullanılan malı rafa koyamayacakları için iadesinin mümkün olmadığını söylediler. Görevli kişinin profesyonelliğine güvendiğimden aldığımı söylediğimde ise ürünü yüzümde denemem gerektiğini öğrendim. Ancak ben o vakte kadar hiç kimsenin böyle bir gereklilikten bahsettiğini duymadığımı, bunu kendilerinin de önermediğini hatta görevlinin de ürünü yüzüme sürmeden denediğini ve kendi kullandığım ürünün renk tonunu söylememe rağmen görevlinin bana yanlış ürünü verdiğini söyledim. Ancak değişen hiç bir şey olmadı. Belki çok önemli bir mevzu değil, size gelen diğer şikayetlerin yanında ama öğrenci halimle kazandığım üç kuruş parayla geçinmeye çalışmak ve kendim için yapmak istediğim ufak bir zevkin, aksine bana htirdiği keyifsizlik ve gerçekleşen maddi kaybın yanında sorumlunun beni hatalı kişi durumuna düşürmeye çalışması hiç hoş değildi. Şimdiden teşekkür ederim."
4822 SAYILI KANUNLA DEĞİŞİK 4077 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN'da bu durum tanımlanmaktadır. Kanunda "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir." şeklinde ifade edilen durum tüketicimizin haklılığını ortaya koymaktadır.
Okurum Burcu DOĞAN kendisine gönderdiğim İl Hakem Heyeti başvuru formu ile hemen başvurusunu yapmalıdır.
|